Birleşmiş Milletler’e (BM) yöneltilen eleştirilere Rusya Devlet Başkanı Putin’in verdiği cevap ilginçti; İkinci Paylaşım Savaşı’nın galiplerinin kurduğu bir düzen’in ve kurumlarının hâlen cârî olduğunu söyledi Putin ve müesses küresel sistemin ve müesseselerinin eleştirilmesinin tehlikeli olduğuna dikkat çekti.
Putin’den beklenmeyecek bir tepki miydi bu?
Uluslararası ilişkileri Kissenger, Brzezinski etkisiyle düzmantık
okuyanlar için evet; ama derinlemesine okuyabilenler için, elbette ki, hayır!
TÜRKİYE’YE KARŞI KÜRESEL SİSTEMİN LORDLARI!
Yaklaşık bir asırdır küre üzerinde cârî ve hâkim bir küresel sistem var.
Birinci Paylaşım Savaşı’nda dışarıdan / Batı dışından gelen Osmanlı gibi büyük bir tehlikeyi, ardından İkinci Paylaşım Savaşı’ndan sonra ise Almanya gibi Avrupa uygarlığı içinden gelen tehdidi ortadan kaldıran gâliplerin kurduğu bir düzen ve düzenek dünyaya çeki düzen veriyor...
İki Paylaşım Savaşı›nın galipleri kimlerdi?
İngilizler, Amerikalılar, Ruslar, Çinliler ve Fransızlar mı? Görünüşte evet ama gerçekte hayır.
Birinci Paylaşım Savaşı’nın tek gerçek galibi İngilizlerdi. İkinci Paylaşım Savaşı’nın tek gerçek galibi ise “Amerikalılar”! Siz burada benim “Amerikalılar” diye yazdığıma bakmayın, onu, “Yahudiler” diye okuyun.
Birinci Paylaşım Savaşı’nda İngilizler önaldılar ama İkinci Paylaşım Savaşı’nda Yahudiler, bunun intikamını fena aldılar İngilizlerden ve Almanya, Çin ve Rusya’ya derinlemesine yerleştiler! Bu ülkelerin ekonomileri, Yahudi gücünün kontrolünde! İstihbaratları da, kesmen de olsa devlet aygıtları da hâkezâ!
Çin’in gelişi, bu güçlerin -ulusal- güçlerini dengeleyebilir muhtemelen ama Çin’de hem Yahudi gücü hem de İngilizler kıyasıya bir hâkimiyet savaşı veriyor birbirleriyle alttan alta!
Çin, küresel sisteme yerleştikçe, Çin’e nüfûz eden Yahudi gücünü bertaraf etmeye çalışacaktır ama ne kadar başarılı olabilir bu konuda, çok kuşkuluyum.
Çin, çok acımasız gelecek olsa da, Çin’in gelişi hem Yahudi gücü hem de İngilizlerin denetiminde kontrollü bir geliş olabilir. En azından belli bir süre. Meselâ yarım asır kadar. Ama yarım asır içinde ortada Çin kalır mı, Çin’in beşbin yıllık kültüründen eser kalır mı, çok emin değilim doğrusu.
Buradan geleceğim nokta Türkiye açısından hayatî önemi hâiz bir nokta: Rusya ile ilişkilerimiz elbette çok önemli bir stratejik dengeleme ilkesi üzerinden kuruldu ve iyi de gidiyor her şeye rağmen.
Fakat bendeniz Rusya’ya karşı her zaman temkinli, ihtiyatlı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Ruslarla Amerikalıların gizli ittifak yapmış olma ihtimalleri çok fazla!
Şu an yani İkinci Paylaşım Savaşı’ndan bu yana küresel sistemin sahibi, Yahudi gücüdür! Özellikle beyni, parası, medya ve silah endüstrisine hâkim olmasıyla Amerika’daki Yahudi gücü!
Yahudi gücü, Amerika’ya yerleşti kesinkes bir asırdır; dahası Çin, Rusya ve Almanya’daki derin devletleri de kontrol ediyor!
Türkiye’nin derin devletini konuşan yok artık! Ne oldu bu ülkedeki derin devlete? Buharlaştı mı? Hayır! Geri çekildi gibi, daha güçlü geri gelebilmek için belki de! Türkiye’deki cirmi küçük ama etkisi çok büyük “devşirme şebeke”, Türkiye’nin eğitimden kültüre, sanattan hâriciyeye kadar bütün kritik kurumlarına hâkim!
TÜRKİYE, TEYAKKUZDA OLMALI!
Yazıyı, ABD ve Fransa’nın Yunanistan’ı inanılmaz şekilde silahlandırmaları gibi tehlikeli bir yönelime odaklamak istiyorum: İki önemli NATO ülkesinin Türkiye’nin 45 km ötesinde Dedeağaç’a büyük askerî yığınak yapmaları, aslâ gözardı edilecek, geçiştirilecek bir durum değildir!
ABD’den yapılan açıklamada Rus tehdidine karşı böyle bir tahkimat yapıldığı söylendi! Külliyen yalan ve hedef saptıran bir açıklama bu!
Hedef, Rusya filan değil, Türkiye’dir!
Ve daha ürpertici beklenmedik gelişme de şu olabilir: Eğer Türkiye -ekonomik veya siyasî olarak- zor duruma düşerse, Ruslar, Türkiye’yi “arkadan vuracak” adımlardan çekinmeyebilir! Zor gibi gözüküyor ama ben öyle düşünmüyorum: ABD derin devletine de, Rus derin devletine de hâkim olan, yön veren gizil güç, Türkiye ile görünüşte dost gibi görünüyorsa da, gerçekte ilk büyük zaaf anında Türkiye’yi arkadan vurmaktan çekinmeyecektir!
Ruslar ve Amerikalıların bu derin gizil gücün direktifleri doğrultusunda Türkiye’ye karşı gizli ittifak yapma ihtimallerinin çok yüksek olduğu yakıcı gerçeğini aslâ unutmamamız gerektiğini hatırlatmak istiyorum.
Osmanlı’nın böylesi bir tuzakla savaşa girdirilip tarihten silinme sürecinin başlatıldığını anımsatarak her tür gizli ittifaka veya kıskaca alınma tuzağına karşı dikkatli, teyakkuzda olmamız gerekiyor. Vesselâm.
Kaynak / Yeni Şafak Gazetesi