YUSUF KAPLAN - ÖZBEKİSTAN’DA MEDENİYET RUH KÖKLERİMİZİ VE KENDİMİZİ KEŞİF YOLCULUĞU… - 03 Eylül 2023 Pazar

YUSUF KAPLAN - ÖZBEKİSTAN’DA MEDENİYET RUH KÖKLERİMİZİ VE KENDİMİZİ KEŞİF YOLCULUĞU… - 03 Eylül 2023 Pazar

YUSUF KAPLAN - ÖZBEKİSTAN’DA MEDENİYET RUH KÖKLERİMİZİ VE KENDİMİZİ KEŞİF YOLCULUĞU… - 03 Eylül 2023 Pazar


Özbekistan seyahatimizin sonuna geldik. Bu son yazımız. Aşk-ı Turkuaz’la, Beytullah Yıldız kardeşimizin samimiyeti, kardeşliği ve fedakârlığı ile çıktığımız, ruh köklerimizi keşif yolculuklarının Özbekistan ayağı çok verimli geçti.

Burada sizinle paylaştığımız Özbekistan izlenimlerimiz güzel ilgi gördü. Benim Turkuaz Ruhu kavramıyla kavramlaştırdığım daha teorik Özbekistan yazılarımla Seyfullah Yiğit kardeşimin sizlerle paylaştığım bu ruh dolu, leziz Özbekistan izlenimlerini kitap olarak yayımlamaya karar verdik. Özbekistan’a ve Maverâünnehir havzasına dair bir rehber kitap yayımlayarak Hoca-talebe müşterek bir kitaba imza atmış olacağız birlikte.

Medeniyetimizin ilim irfan ve hikmet sütünlarını yeşerttiğimiz Özbekistan’da muazzam keşifler yaptık. Hem Özbekistan’ın medeniyetimizdeki kurucu rolünü hem de şimdi bu ruhu nasıl yitirdiğini ve bu ruhun yeniden nasıl diriltebileceğini keşfetmeye çalıştık. Hem medeniyetimizin ruh köklerini hem de kendimizi keşif yolculuklarımızın son yazısını yine MTO talebesi Seyfullah Yiğit kardeşim’in akıcı, leziz kaleminden size aktarıyorum. Güzel bir pazar yazısı. Keyifli, zihin açıcı okumalar…

HAYATI DUYMAK VE HAKİKATİN RENGİNE BOYAMAK…
Zengin Ata/Sahip Ata kabrini ziyarete gidiyoruz. Yusuf Hocamızın midesinde sorun var. Özbekler, kömürden hap yapmışlar. Eczanelerde satılıyor. Mide için çok iyiymiş. Cemşid kardeşin tasviyesiyle hocamız kullandı kömür haplardan. Tam bir şifa kaynağı bu kömür haplar. Türkiye’ye götürmek üzere yanımıza aldık bu haplardan.

Gerçekten iyi geldi. Kesip attı rahatsızlığı. Allah’ın ne nimetleri var, hamdolsun.

Zengin Ata’ya vardık. Güzel bir avlusu ve içinde büyük bir camisi var külliyenin. Yanında Zengin Ata’nın türbesi. Akşam namazını eda ettikten sonra türbeyi ziyarete gidiyoruz ama türbe kapalı. Görevliye, İstanbul’dan geldiğimizi söylüyoruz. Hemen açıyorlar türbeyi.

Zengin Ata, Hoca Ahmet Yesevî’nin talebesi. Türbenin içinde kimse yok. Sessiz… gözlerimi kapatıyorum manevî âleme dalıyorum bütün teslimiyetimle. Oradaki manevî atmosferi burada yazabilmemin imkânı yok. Çok güzeldi… Dua etmek, dua edebilmek, dua ederken, Allah’ın(cc) bizi gördüğünü bilmek… Ahh ne kadar güzel… Anlatılmaz, yaşanır bu. Yaşamak bu aslında. Hakikati duyarak hayatı yaşamak, hayatı hakikatin ayrı duru tertemiz, diriltici, insanı silkeleyip kendine getirici rengine boyamak... Yaşamak bu. Hakikatle yaşamak, hakikati yaşamak, hakikatli yaşamak… Hakikaten çok güzel… Elhamdülillah.

TÜRKİYE BEKLENENDİR
“Türkiye, beklenendir” demiştik değil mi? Tekrar tekrar bu sözü söylemek gerek. Çünkü söz, bizi tecrübelerimiz üzerinden her defasında yakalıyor! Caminin avlusunda iki amcayla tanışıyoruz, oracıkta. Sanki kırk yıllık dostmuşuz gibi sarmaş dolaş oluyoruz. Türkiye deyince gözlerinin içi gülüyor. Bizi, evlerine davet ediyorlar, ısrarla! “Türkiye, beklenendir” diye boşuna söylemiyor Yusuf Kaplan Hocamız.

Önceki akşam, hotele yerleştikten sonra Cemşid kardeşlerin evine misafir olmuştuk. Cemşid kardeşler, önceden hazırlık yapmışlar. Özbekler, ana yemek öncesinde “şirinlik” (tatlı yiyecek, meyve ve içecek) ikram ediyorlar. Daha sonra ana yemek geliyor. Alışık değiliz tabii.

Karpuz ve kavunla karnımı doyurduğum için çaktırmadan dışarı fırladım kendimle başbaşa kalmak, tefekküre dalmak, seyahat için zihnimde üşüşen fikirleri hemen kaleme dökmek için.

Bu arada, hayatım boyunca böylesine lezzetli bir karpuz ve kavun yemediğimi de itiraf edeyim. Çok güzeldi. Harika bir tadı vardı. Ömer ve Hamza kardeşler daha sonra geldiler. Taşkent’in akşam serinliğinde bu güzel gençlerle güzel sohbet ettik yaratılışın hikmeti üzerine…

AYRILIK VAKTİNİN HÜZNÜ
Salı akşamı yine Cemşid kardeşlere misafir olacaktık. Zengin Ata ziyareti sonrasında Cemşid kardeşin halasının bahçeli evine misafirliğe gittik. Cemşid kardeşin halasının ailece işi çıktığı için şehir dışına çıkmışlardı. Evlerinde Yusuf Hoca’yı ağırlamayı çok istemişler. Şehir dışına çıkınca bu işi Cemşidlere vermişler. Tek katlı, bahçesi güzel, şirin bir eve misafir olduk. Bahçede masa hazırlanmış. Her türlü “şirinlik” masanın üzerinde. Cemşid ve ailesi bizleri mahcup ettiler misafirperverlikleriyle. Çok muhabbetli bir sohbet oldu o güzel ruh dolu uhuvvet sofrasında. Cemşid ve Hasan, etrafımızda pervane gibi dönüyorlardı adeta bize daha güzel hizmet edebilmek için. Bu gençler… İslâm ümmetinin umududur biiznillah…

Taşkent’in bir ucundan bir diğer ucuna başka gönüller yapmak için yine yollardayız... Türkiye’den gelip Taşkent’e yerleşen mühendis Yasin abi ve eşi Güler ablalara misafirliğe gidiyoruz gece vakti. Çünkü davetliyiz. Güler abla, Cemşid kardeşlere misafir olduğumuzu bilmiyor. Akşam, kaldığımız hotele bize sürpriz yapmaya gitmiş. Bizi alıp evine götürecek. Ancak biz Cemşidlerdeyiz. Dolayısıyla en azından çaya gitmeliydik ve gittik de. Çok da güzel oldu. Çaylar içildi. Hafif tatlılar yenildi. Sohbetler yapıldı ve hotelimize geçtik yorgun argın…

Dönüş vakti gelip çatmıştı. Tarih, 12 Temmuz 2023 Çarşamba. Taşkent-İstanbul uçağı dört beş saat sonra kalkacaktı. Hotelimiz, havalimanına yakın olsa da biz en az iki üç saat erken gitmeliydik. Bir kardeş Cemşid kardeş vesilesiyle bana ulaştı. İsmi yanlış hatırlamıyorsam Muhittin idi. Rehberime kaydetmiştim. Bulamadım şimdi. Her neyse bu kardeş, Zafer kardeşten numaramı almış, Yusuf Hoca’yı görmek istiyordu. Havalimanına gelmesini söyledim. Cemşid kardeş ve Hasan kardeş, hotelde çıkmadan önce bize yetiştiler. Cemşid, kendisine verilen en güzel hediyeyi; Özbeklere özgü cübbe ve takkesini Yusuf Hoca’ya hediye etti. Hocaya, cübbe ve takke çok yakıştı. Uçağa geçiş alanına geçmeden önce vedalaştık Özbek kardeşlerimizle/dostlarımızla…

Bize Özbekistan seyahatimiz boyunca yüreğiyle rehberlik eden Yıldız kardeş, çok duygulandı, ağladı, bizi de duygulandırdı! Hepimizi bir hüzün kapladı bir anda. Böyle güzel, diriltici bir kendini keşif ve medeniyet dünyamızın gizli şifrelerini keşif yolculuğundan sonra ayrılık ne kadar zormuş öyle! Cemşid, Hasan ve Muhittin kardeşlerle musafaha ederek vedalaştık.

Özbekistan seyahatimiz çok güzel geçti. Sıradışı, verimli, kardeşlik ve ruh dolu, keşif dolu benzersiz bir seyahat oldu. İlk defa yurtdışına çıkıyordum. Çok güzel bir tecrübe oldu benim için. Yazımızı bitirirken… Özbekistan seyahatimizin güzel geçmesine vesile olan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Selam ve dua ile…

 

https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusuf-kaplan/ozbekistanda-medeniyet-ruh-koklerimizi-ve-kendimizi-kesif-yolculugu-4557366