Enerji ve kan kaybediyoruz… Gelecek kuşakları emin bir geleceğe taşımak, bunun için de hakikate dayalı, hakikatin yansıması adalet, hakkaniyet ve hak-hukuk üzerinde’n yükselecek muhkem bir gelecek tasavvuru, bir medeniyet tasavvuru inşa etmek zorundayız.

Dünya inşa etmeden önce, o dünyayı inşa edecek bir insan ve dünya tasavvuru, dolayısıyla köklü bir medeniyet tasavvuru geliştirmek zorundayız.

MTO NEDİR, NE DEĞİLDİR?
MTO (Medeniyet Tasavvuru Okulu) bu amaçla kuruldu dört yıl önce, Sabahattin Zaim Üniversitesi bünyesinde Medeniyet Araştırmaları Merkezi’nin bir faaliyeti olarak. Medrese ile akademiyi birleştiren bir yöntemle eğitimimize kalite, seviye ve ruh kazandırmaya aday çığır açıcı, öncü faaliyetlere imza atıyor.

81 vilayetimizde ve 60 küsur ülkede 44 bin talebesiyle benzersiz bir eğitim veriyor.

Türkiye’nin alanlarında en iyi hocalarının olduğu muhteşem bir akademik kadrosu, on yılda hazırladığım 100 kitaplık okuma listesi ve yanısıra da zorunlu değil, gönüllü talebeleriyle hem entelektüel seviye hem de ruh ve kardeşlik inşasında benzersiz bir okul bu. İstanbul Okulu veya İstanbul Ekolü olarak isimlendirilebilecek kalibrede siyasetüstü, gruplarüstü bir okul.

Yeri gelmişken söyleyeyim: Yeni talebe alımı başladı. Ekim sonunda okul başlayacak. Akşamları saat 20.00’de bütün dünyaya online açılan, seslenen derslerimizle yeni döneme merhaba diyeceğiz.

Şikâyet etme, bir hikâye inşa et, mottosuyla çıktık yola. Daha fazla enerji ve kan kaybedemeyiz. Önümüzü açacak öncü kuşakları yetiştirmeye, 10 yılda 100 yılın tohumlarını ekmeye odaklandık; entelektüel ve akademik hayatı, kültür ve sanat hayatımızı bizim medeniyet mefkûremiz etrafında silbaştan yeniden inşa etmek için sıvadık kollarımızı.

ÇIĞIR AÇICI AKADEMİK YAZ KAMPLARI
Akademiye ve entelektüel hayata hem soluk getirecek, hem seviye ve kalite kazandıracak hem de ruh katacak çalışmalarımızdan biri MTO Akademik Yaz Kamplarımız.

Geçen yıl, 7 akademik yaz kampı yapmıştık. Tarih felsefesinden bilim felsefesine, İslâm düşüncesinden film felsefesine, Yunus ufkundan Sinan ufkuna kanat çırpan yedi akademik kamp. Muhteşem makaleler sunulmuştu. Onların hepsini edite ederek kitaplaştırıyoruz.

Bu yıl da 5 akademik yaz kampı düzenliyoruz. İlk iki kampımızı Çorum’da gerçekleştirdik geçen hafta. Şimdi Erzurum’a atanan Mustafa Çiftçi valimiz, Çorum Belediye başkanımız Halil İbrahim Aşgın ile Hitit Üniversite rektörü Ali Osman Öztürk Hocamızın teşvik ve destekleriyle Çorum’da yaptık. Siyer ve Tarih Yazımı Kampı ile ülkemizde ilk defa Siyer’i, peygamberler tarihini tarih yazımının kalbine yerleştiren çok güzel, öncü akademik girişim oldu bu kampımız.

Çorum’da düzenlediğimiz ikinci akademik kampımız Sanat Araştırmaları Kampı oldu. Mimarlık, sinema, geleneksel ve çağdaş sanatlar alanlarında yine çok güzel sunumlar yapıldı Çorumlu Obası’nda.

İSKİLİPLİLER CUMHURBAŞKANIMIZI BEKLİYOR…
Kampların dışında bir de İskilip’e gittik. İskilipli Atıf Hoca’yı, Ebussuud Efendi’nin ve akrabası Ali Kuşçu’nun ailesinin, İskilip’in âlimlerinin, âriflerinin kabirlerini ziyaret ettik.

İskilip ziyaretimizde bize Ak Parti İskilip Başkanı Fehmi Yağlı Bey ile İskilip’in manevî havasını iliklerimize kadar yaşamamızı sağlayacak kadar İskilip’i çok güzel anlatan, bize rehberlik yapan Fikret Kısar Bey kardeşimize çok teşekkür ediyoruz güzel evsahiplikleri için.

İskilip cezalandırılmış ve kaderine terkedilmiş. İskilipliler bu durumdan muzdaripler, şikâyetçiler. Cumhurbaşkanımız Tayyip Bey’in İskilip’i ziyaret ederek yalnızlıklarına son vermesini talep ediyorlar. Bunu öncelikle buradan iletmiş olayım.

ÇORUMLU OBASI: MEDENİYETİMİZİN RUHUNUN ŞİFRELERİNİN ANLAM HARİTASI
Burada durup Çorumlu Obası hakkında bir kaç cümle kurmam gerekiyor. Aynı anda 400 kişiyi alan bir büyük bir çadır ile on’a yakın küçük çadırdan oluşan bir “site” burası. Şirin bir mescidi de var, çeşitli sanat çalışmalarının, kültürel etkinliklerin yapıldığı atölyeler de. Çorum’un en güzel yerinde, Çorum’a nâzır en tepe mevkisinde. Hem manzara muhteşem hem de havası.

Çadır deyip geçmemek lazım. Sözlü kültürle yazılı kültürün, göçebe kültürün dinamizmi ile yerleşik kültürün dinginliğinin, gökle kök’ün, sema ile arz’ın, ruh’la beden’in buluştuğu yer, çadır. Medeniyetimizin kurucu sütunlarının, yaratıcı ruhu temsil eden dikey / enfüs ekseni ile kurucu iradeyi temsil eden yatay / âfâk ekseninin buluştuğu, kaynaştığı, birbirini beslediği müthiş bir mekân burası. Tam da bize göre, medrese ile akademiyi buluşturan, kaynaştıran MTO ruhunun ete kemiğe bürünmüş hâli, timsali.

MTO kamplarının ilkini burada yapmayacaktık da nerede yapacaktık, değil mi?

O yüzden Çorum Belediye Başkanı Aşgın Başkan, yaptığı işin kültürel anlamının ve derinliğinin öylesine farkında ki, buraya düzenli olarak her gün okullardan otobüslerle öğrenci getirtip buranın yani medeniyetimizin havasını solutuyor, genç nesillerimize medeniyetimizin ruhunu hissettiriyor.

Başından itibaren bizi destekleyen Mustafa Çiftçi valimize, Halil İbrahim Aşgın Başkanımıza ve başta Eray Bey ve Ayhan Bey olmak üzere bizi hiç yalnız bırakmayan ekibine ve rektör hocamız güzel insan Ali Osman Öztürk’e unutulmaz evsahiplikleri için yürek dolusu teşekkür ediyorum.

DÂRU’L-ERKAM’DAN İLHAM ALARAK MEDRESE VE ÜNİVERSİTE’YI BULUŞTURMAK…
Kamplara dönecek olursam… Hem liseli, parlak kardeşlerimiz hem de üniversiteli, öğretmen ve akademisyen hocalarımız bu kamplarda aynı anda sunum yapıyorlar.

Dâru’l-Erkam’ı model alarak yola çıktığımız için “yaş değil baş” mottosuyla hareket ediyoruz ve üç kuşağa mensup talebelerimiz birbirlerini hem kışkırtıyor hem de besliyor her bakımdan. Muazzam bereketli, verimli ve kışkırtıcı bir model bu. Akademiye, entelektüel hayata, kültür ve sanat hayatımıza nefes olacak bir yol haritası sunacak eğitimimize bu model.

Hem eğitimde zirve hem benzersiz bir ruh hem de hiçbir yerde rastlanmayacak bir kardeşlik ruhu ile medrese ile akademiyi buluşturan, kaynaştıran, birbirini besleyen örnek bir okul modeli bu.

Bundan sonraki süreçte, 50 civarında değişik alanda ihtisaslaşmaya gideceğimiz Akademik Kürsülerimiz, Yusuf Engin Gezer kardeşimizin girişimciyle MTO Tiyatro Okulu, Tülay Gökçimen kardeşimin gayretleriyle Belgesel Okulu, önemli sinema öncülerimizin katılımıyla Film Akademisi, Yücel Arzen Hocamızın öncülüğünde Müzik Okulu projelerimiz hayata geçirilecek inşallah teker teker… Siz bu yazıyı okurken biz Aksaray’da Eğitim Felsefesi ve Psikoloji Araştırmaları kamplarımızı gerçekleştiriyor olacağız… Dualarınızı eksik etmeyin… Vesselâm.