YUSUF KAPLAN - BİR KAHRAMANIN YÜREK YAKAN ŞEHADETİ - 20 Ekim 2024 Pazar

YUSUF KAPLAN - BİR KAHRAMANIN YÜREK YAKAN ŞEHADETİ - 20 Ekim 2024 Pazar

YUSUF KAPLAN - BİR KAHRAMANIN YÜREK YAKAN ŞEHADETİ - 20 Ekim 2024 Pazar


İsrail terör devleti, Filistin’in Müslüman liderlerini teker teker şehit ediyor.

Ama bilmiyor, şehit sayısı arttıkça şehadetin önemi ve hayatiyeti daha da artıyor.

En son Yahya Sinvar şehit edildi. Allah rahmet eylesin. Mekânını cennet, makamını âlî eylesin. Bir Yahya Sinvar şehit olur, bin Yahya Sinvar dirilir.

Yahya Sinvar, yiğit evladıydı Filistin’in. Adı çağlara kalacak bir kahraman.

Bu kahraman şehidimizi yazar Metin Kondel kardeşimin, manifesto gibi nefis bir metniyle anmak istedim.

Bütün melekler, insanlar hatta dünya seni terk etmiş. Dışarıda yürüyen bir Nazi tankının palet gıcırtıları duyuluyor. Yakınlardaki evlerin temelleri sarsılıyor.

Köpekler İbranice havlıyor. Duruyor o Nazi tankı. Tankın namlusu senin toz toprak içinde oturduğun eve doğru dönüyor. Sen o sesi savaştığın cephelerden çok iyi biliyorsun Yahya!

İbranice havlayan köpeklerin acı seslerini, paslı tank paletlerinin titreşimiyle tünellerden düşen kuru Filistin toprağını. Nazi üniforması giymiş Polonyalı bir Yahudi değilsin. Terk edilmiş bir Filistinlisin! Dışarı çıkamazsın, durun ateş etmeyin ben bir Suud’um, diye bağıramazsın. Beyninin yarısı havaya uçsa da beyninin diğer yarısı için, Filistin için savaşmak zorundasın Yahya! Kolunun biri kopmuş olsa da onu bir kabloyla sıkıp tampon yaparak diğeriyle toprağını savunmak zorundasın Yahya!

Köpekler kuduz olmuş gibi İbranice havlıyor yine. Nabız atışların düşüyor, bedenin giderek soğumaya başlıyor. Filistin’in tozunu soluyorsun.

Sanki yerçekimi ortadan kalkıyor Yahya! Ama yine de bir ümit kırıntısı var beyninin sağlam kalan o bölümünde. Aldırma Yahya, bu, insan olmanın basit bir zaafı sadece. Hiç çare yok buna Yahya!

Biliyorum, uzakları çok uzakları düşlüyorsun. Kuduz köpeklerin paramparça ettiği dostlarının silik hatırası düşüyor gözünün önüne. Elindeki çubuğu kaldırmaya mecalin yok Yahya! Dışarıdaki köpek ulumalarını bastıran tuhaf bir arı vızıltısı duyuyorsun. Oturduğun toz toprak içindeki koltuktan kalkmana imkân yok! Hele bir zamanlar çocuk sesinin eksik olmadığı o ev. Şimdi sadece İbranice havlayan köpekler var Yahya. Oturduğun o tozlu koltuk Tanrı’nın diğer dünyada sana bahşettiği saltanatın bir nişanesi olmalı. Emdiğin o son mentollü şekerin bedenine verdiği enerji de tükenmek üzere. İnsan olmanın, Filistinli bir Müslüman olmanın çilesi zoruna gitmiyor artık. Zira sen o eşiği geçeli çok oldu. Sen artık bambaşka bir makamdasın Yahya! Ama yine de boğuk düşüncelerinin ardında bir şeyler var sanki. Saraylar, petrol kuyuları, gökdelenler, lüks otomobiller, palmiye ağaçlarıyla bezeli beyaz kumlu sahiller. Onlara tünemiş Bedevilerin insanın midesini bulandıran soysuzluğu, suskunluğu. Biliyorum Yahya, işin o kısmı hâlâ senin için bir muamma. Sen o geçici zenginliklere hem çok uzaksın hem de çok yakınsın Yahya.

O eşekarısı vızıltısı, giderek sana yaklaşıyor. Bu tanıdığın, bildiğin o kuduz köpeklerin havlama sesine hiç benzemiyor. Lakin o aptal şeyin sana o haldeyken yaklaşması gururuna dokunuyor. Elindeki çubuğu tıpkı bir köpeği kovar gibi o alete fırlatıyorsun. İşte bütün bir hayatın özeti o köpeğe fırlattığın o isabetsiz çubuktu Yahya! Eylemsizlik prensibi içinde giderek her şey bitiyor Yahya! Sen o kritik eşiği geçiyorsun, o kuduz köpekler, saraylara tünemiş baykuş kılıklı Araplar, münafıklar, dünyaperestler çok geride kalıyor Yahya! Huzur içinde uyu Yahya!

Bir kahramanın yürek yakan şehadeti | Yusuf Kaplan (yenisafak.com)