YAŞAR DEĞİRMENCİ - MAZHAR KILINDIĞIMIZ NİMETLERİN FARKINDA MIYIZ? - 06 Ekim 2023 Cuma

YAŞAR DEĞİRMENCİ - MAZHAR KILINDIĞIMIZ NİMETLERİN FARKINDA MIYIZ? - 06 Ekim 2023 Cuma

YAŞAR DEĞİRMENCİ - MAZHAR KILINDIĞIMIZ NİMETLERİN FARKINDA MIYIZ? - 06 Ekim 2023 Cuma


Dinden-imandan korkmayın! Dinle-imanla Allah’la, Peygamberle aranızı düzeltin. Açmadığınız kitabı okuyun. Uzak kaldığınız değerlerinizi kaybettiğiniz bir malınız gibi arayıp bulun. 

Kutsalınızı “kendi mukaddesleriniz”den alın. Milleti millet yapan değerlere hâiz olmadığınız müddetçe; vatan-millet düşmanlarıyla mücadele edemezsiniz. Tarih bilgi ve kültürünüzü gözden geçirin. Kıvranıp duran insan ruhunun iniltilerine kulak veriniz! Ve biliniz ki; insanın şu halini görüp de “İslâm”ı korku-tehlike kaynağı olarak lanse etmekten vazgeçin. 

Bu huyunuzdan vazgeçmeyişiniz; hayata, kültüre, medeniyete ihanettir. İnsanlık suçudur. Bizim batıcılardan bir gün batılılar bile davacı olacaktır. Millet, devletin gerçeğidir. Sekülerlik, dünyayı, çıkar alanlarına böler. İnsanları sınıfların, etnik kimliklerin, menfaat ve çatışma alanlarına götürür. Sekülerliğin panzehiri, sadece İslâm’dır. Batılılar, bunu fark ettikleri için, İslâm’ı tehdit ve tehlike olarak konumlandırmışlardır. 

İslam karşıtlığı; ruhu yok eder. Millet olma ruhunu da ümmet olma ruhunu da, insan olma ruhunu da berhava eder. Bu topraklarda İslam’a rağmen, bir birleşme gerçekleştiremezsiniz, bir kardeşlik yaşatamazsınız. O zaman İslam’a uyguladığınız bu azaltma projesinden vazgeçin. İslam’ı rahat bırakın!

Mazhar kılındığımız nimetlerin farkında olup mü’min şahsiyet ve tavrı içinde olup mazeretlere sığınmayalım. Vazife ve mesuliyetimizin idraki ve şuuru içinde olalım. Umut ümmeti olduğumuzu, evrensel sorumluluk taşıdığımızı unutmayalım. İslam’la insanı buluşturmak ve İslam ile insan arasına giren her türlü engeli kaldırmakla mükellefiz. 

Rabbimiz: “Hayra çağıran, meşru ve iyi olanı teklif ve tavsiye eden, kötü ve yanlış olandan da sakındıran, insanlık adına çıkarılmış en hayırlı ümmet olduğumuz”u Âli İmran suresinde (3/104, 110) beyan buyuruyor. Keza Fussilet suresinde de “Allah’a davet eden, dürüst ve faziletli davranan ve ‘elbette ben kayıtsız şartsız Allah’a teslim olanlardanım’ diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?” (41/33) buyurarak da bizlere vazifemizi hatırlatıyor. 


Şu âyetler bizler için bir şey ifade etmiyor mu? “Mü’minleri bırakıp da kâfirlerin dostluğu ile onur duyanlar, onların yanında izzet, şeref mi arıyorlar? Bilsinler ki, bütün izzet ve şeref yalnızca Allah’a aittir.” (4/139, 105) âyetlerindeki ‘Sakın hainlere taraftar olma!’ ikazı. Allah Kur’an’da Mümin kullarını, kâfirleri dost ve velî edinmemeleri konusunda uyarıyor. 

Kâfirleri dost ve veli edinenler gafildir, bilerek yapıyorlarsa haindir. Kâfirleri dost ve veli edinmek haramdır. Mü’minler İslam düşmanlarıyla işbirliği yapamaz. Hiçbir mü’minin Allah’ın ve Resulünün sevmediği kimseleri sevmeye ve benimsemeye hakkı yoktur. Allah’ın sevmediği, buğz ettiği kâfirlerle, onları dost ve veli edinerek işbirliği yapanlar, bazı dünyevî menfaat ve faydalar edinseler bile, aslında büyük zarara ve hüsrana uğrayanlardan olur. 

Mü’min Allah için sever ve Allah için buğz eder. Mü’minleri birbirine düşürmek, İslam’a ve ümmete yapılacak en büyük hıyanettir. Doğudaki mü’minin ayağına diken batsa, onun acısını Batıdaki mü’minin yüreğinde hissetmesi gerekir. Ümmet birliğini zedelemek, mü’minler arasında fitne ve fesat çıkarmak, iman kardeşlerini birbirine düşürmek şeytanın yapacağı iştir. 

Mü’minlerin birbirlerini sevmeleri, bütün hayırlı işlerde birbirlerini desteklemeleri, keder ve sevinçlerine ortak olmaları, yardımlaşmaları, sahip oldukları nimetleri paylaşmaları, karşılıklı dua etmeleri, camilerde birlikte namaz kılmaları Allah’ın ve Resulünün emridir. Bildiklerimizle amel etmeden olmaz! 


Teröre karşı yapılan harekatın; millete, ümmete, insanlığa hayırlar getirmesine vesile olmasını, nusretinin, inayetinin gelmesini, muvaffakiyetler nasip etmesini Rabbimden niyaz ediyorum.