YAŞAR DEĞİRMENCİ - FİLİSTİNLİ KIZIN HAYKIRIŞIYLA: “ÂRUN ALEYKÜM, ÂRUN ALEYKÜM, ÂRUN ALEYKÜM!” - 18 Ekim 2023 Çarşamba

YAŞAR DEĞİRMENCİ - FİLİSTİNLİ KIZIN HAYKIRIŞIYLA: “ÂRUN ALEYKÜM, ÂRUN ALEYKÜM, ÂRUN ALEYKÜM!” - 18 Ekim 2023 Çarşamba

YAŞAR DEĞİRMENCİ - FİLİSTİNLİ KIZIN HAYKIRIŞIYLA: “ÂRUN ALEYKÜM, ÂRUN ALEYKÜM, ÂRUN ALEYKÜM!” - 18 Ekim 2023 Çarşamba


Utanın, utanın, (utanma duygusunu kaybetmediyseniz) utanın; yazıklar olsun size!   

Günlerdir Gazze’yi konuşuyor, Gazze’yi düşünüyor, Gazze ile yatıp Gazze ile kalkıyoruz. Ellerimiz sürekli katliama uğrayan Gazzeli mazlumlar için semaya kalkıyor ve onlara dua, Siyonist katillere ise lânet ve beddua ediyoruz. Fiili dua için neler yapabiliriz sualini de soruyoruz. Tepkilerimiz yetersiz, irademiz zayıf. Acıları seyretmek, onlara alışmak/alıştırılmak acıları kadere yüklemek ne kadar üzücü. 

Acziyet, korkaklık, sinmişlik, duyarsızlık, gaflet, zillet, vs. karışımı bir hercümerç içindeyiz. Acıları kanıksamak, kitlesel ölümlere alıştırılmak daha da acı verici değil mi? Filistinli çocukların attığı taşlar gibi bizler de bir taş atmalıyız. Firavuna karşı İbrahim için su taşıyan karınca misali, karınca kararınca safımız belli olsun. Acılarımıza hüzünleniyoruz, içimize gömüyoruz. Beklenen seviyede harekete geçemiyoruz. Kendimizi gözden geçirmenin, ümmetin derdiyle dertlenmenin, bugün söndüremediğimiz ateşin yarın bizi yakacağını niçin düşünmüyoruz. Kendi sivil yapılarımız, cemaatler, cemiyetler, camialar ne âlemde? Gıyabî cenaze namazlarıyla, basın bildirileriyle mi yetineceğiz? Fedakârlık, cefakârlık, vefakârlık olmadan olmaz. Kurulduğu günden beri devletini terörle özleştiren ve sürekli mazlum insan avı yapan İsrail, on yedi yıldır Gazze’yi abluka altında tutup, orada yaşamakta olan iki buçuk milyon insana nefes aldırmıyor. 

İsrail, yeni dünyanın jandarmaları tarafından nokta şeklinde yerleştirildiği Filistin topraklarında, yıllar yılı icra ettikleri devlet terörü yüzünden Filistin’i nokta şekline getirip, mahut toprakları işgal ettiler. Diğer bir deyişle dağdan gelip bağdakini kovdular. Türkiye’nin dışında hiçbir ülkede, kendilerine karşı koyabilecek ne herhangi bir güç ve ne de böyle bir niyet var. Zira bütün bu ülkelerin halkları, liderlerinin elinde tutsak, liderleri de uydusu oldukları ülkelerin emrinde. Asla bağımsız hareket edemezler. Hepsi emir aldıkları talimatla İsrail’le aynı safta yer alma yarışına girdiler. Bizdeki cibilliyeti, sütü, kanı bozuk olanlar da Gazze’deki katliamı göremeyecek, İsrail’in yanında olmaktan da utanmayacak soysuzluklarını ortaya koyabiliyorlar. Ancak üzücü olan bunlar gibilerle dolu partilerin bazı cemaatlerce desteklenmiş olması. 

Bu ahlaksız, İYİ Parti’den (2018 seçimlerinde) milletvekili yapıldı. Filistin’de yaşanan İsrail zulmünü görmezden gelen Ümit Özdağ, Filistin davasının Müslümanların ve Türklerin değil Arapların davası olduğunu söyledi. “Filistin davası İslam davası değildir” diyebiliyor. Özdağ, katıldığı bir programda, Filistinlileri ve Filistin davasını sahiplenen Türkleri hedef aldı. Tarihçimiz tescilli ahlaksız şovmenlerden, din düşmanlığı, yalan, iftira, konu mankenleriyle yıllarca ‘Arena’ programlarıyla bu milleti kandıran meymenetsiz Uğur Dündar’ı Tarihçimiz Mustafa Armağan rezil etti. “Bizden değildi” ile “bizim değildi” arasındaki farkı anlamayıp atlayana hitap etmiş. Falih Rıfkı’nın yazdığı “Floransa ne kadar bizden değilse, Kudüs de o kadar bizim değildi. Sokaklarda seyyahlar gibi dolaşıyoruz.” ‘Bizden değildir’ demiyor, ‘bizim değildi’ diyor ve şehirde ne kadar yabancı, turist gibi kaldıklarını anlatmaya çalışıyor. Gözüne gözlük mü desek yoksa o da mı kâr etmez.” 

Bunlara bir ilave de İmamoğlu’ndan. Hayatı istismar, yalan dolan, iftira, karaktersizliklerle dolu, İstanbul’u yaşanmaz hale getiren, icraatta değil kâğıt üstünde Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Filistinlilere yönelik şu saygısızlığına ne diyeceğiz: “Niçin acı var biliyor musunuz? İnancın istismar edildiği her yerde acı ve zulüm vardır. İnancı istismar eden her toplumun içerisinde katliam vardır, zulüm vardır.” Filistinli kızın haykırışıyla: “Ârun aleyküm, ârun aleyküm, ârun aleyküm!” Utanın, utanın, (utanma duygusunu kaybetmediyseniz) utanın; yazıklar olsun size! Utanmadan kundaktaki çocuğun, hastanede tedavi gören yaralıların üzerine bomba yağdıran insanlık suçlusu İsrail’in yanında durduklarını hiç utanmadan duyurdular. 

Yıllardır yerinden yurdundan çıkardığı, katlettiği, zulmettiği, daracık bir alana hapsedip istediği zaman havadan karadan bombaladığı insanların çocuklarına karşı en modern ve en gelişmiş silahlarıyla saldıran savaş makinasının desteğe ihtiyacı varmış gibi. Hepsi birden utanmadan İsrail’in yanında silahlarıyla, paralarıyla, yetmese siyasi tavırlarıyla durduklarını duyurdular. Peki, bu reziller bu kadar rezaleti göze alarak İsrail’in yanında büyük bir iştahla dururken, Müslümanlara ne oluyor? Sadece tükürükleriyle İsrail’i boğabilecek onlarca devletin suskunluğu, sessizliği, tepkisizliklerinin tek istisnası Lider Türkiye ve başındaki yalnız bırakılan Lideri. Çırpınan Dış İşleri Bakanı. 

Mazlumların umudu, zalimlerin korkusu biziz. Kenetlenme, basitlikleri aşma, önce millet, ümmet, insanlık deme durumunda olduğumuz halde bu pervasızlık, vefasızlık, nankörlük, izah edilemez. Hamas’ın direnişi, vatanını savunma gayretiyle makbuldür, muteberdir ve tebriki hak etmektedir. Buna karşılık başkalarının mülküne, hayatına silahlı olarak saldırmayı, Filistin’de Siyonistlerin dışındaki her canlıya zulmetmeyi, hayat belirtisi gösteren her kıpırdanışı ağır bir şiddetle bastırmayı nihai hat olarak seçenleri Allah’a gayretullah’a havale etmekten, “Şimdi içimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk edecek misin Allah’ım” niyazımızdan başka elimizden bir şey gelmiyor.

 

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/yasar-degirmenci/filistinli-kizin-haykirisiyla-arun-aleykum-arun-aleykum-arun-aleykum-43451.html