SİBEL ERASLAN - SEÇİM SONUÇLARI DÜNYA MAZLUMLARININ YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ... 31 MAYIS 2023 ÇARŞAMBA

SİBEL ERASLAN - SEÇİM SONUÇLARI DÜNYA MAZLUMLARININ YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ... 31 MAYIS 2023 ÇARŞAMBA

SİBEL ERASLAN - SEÇİM SONUÇLARI DÜNYA MAZLUMLARININ YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ... 31 MAYIS 2023 ÇARŞAMBA


Saray Bosna, Travnik, Mostar, Blagay, Prizren ve Priştine'den notlarımı aktarırken sizlerle de paylaşmıştım... Balkanlar, nefesini tutmuş bizim seçimlerin sonuçlarını bekliyor diye... Caddelerde yürürken Türkiye'den geldiğimizi fark eden esnafın, pencereden bakan kadınların, camilerde ezan bekleyen dedelerin, öğretmenlerin, gençlerin, hep bir ağızdan, 'Türkiye, Erdoğan Zafer İnşallah!'' diyerek coşkusunu bizlerle paylaştığını hayretle seyretmiştik...

 

Nitekim Mescid-i Aksa'dan, Kabil'den, Libya'dan, Azerbaycan'dan, Pakistan'dan, Hindistan'dan, Moritanya'dan, Mogadişu'dan şükür nidaları da yükseldi 28 Mayıs gecesinde...

Çok enteresan bir taraftar kitlesi oluşmuş dışarıda, hayretle ve ibretle izledik o gece... Fransa, Almanya, ABD, Yunanistan, PKK, FETÖ gibi dış çemberler Millet İttifakı ve Kılıçdaroğlu'nu desteklerken... Balkanlar, Kafkasya, Afrika, Kudüs, Afganistan, Pakistan gibi ülkeler ise Cumhur İttifakı'nı ve Erdoğan'ı desteklediler. Birinciler her türlü maddi desteği, özellikle istihbarat davaşları ve medya üzerinden verirlerken, İkinciler ancak Allah'a dua ettiler...

Sonunda Allah'a dua edenler kazandı...

Seçim sonuçları, milletimize, ülkemize, mazlum coğrafyalara hayırlar, güzellikler, bereketler getirsin inşallah. Allah kazananlara basiret ve feraset nasip etsin, en temiz ve en çalışkan kadrolarla, Türkiye Yüzyılı'nın kapısını hep birlikte açalım inşallah...

Irkçılığı ile namlı Katie Hopkins; ''İslam bu kadar harikaysa, Müslümanlar niçin hep Hristiyanların yaşadığı ülkelere sığınmaya çalışıyor?' sorusuyla yeniden öfkeleri üzerine çekti...

Aslında cevap, sarf edilmiş bu kaba saba sorunun içinde saklı... İnsanlar niçin sığınırlar? Ne zaman sığınma ihtiyacı duyarlar? Başlarına ne gibi kötü şeyler gelmiş olabilir ki, onlar pek çok ölümcül tehlikeyi de göze alarak bir başka ülkeye göç etmeye, sığınmaya karar verirler?

Edward Said'e göre: Göç etmek, yerinden yurdundan sürgün olmak, üstesinden gelinemeyecek kadar derin bir hüzündür. İnsanlar güle oynaya gitmezler başka bir ülkeye sığınmaya! Başlarına çok kötü şeyler gelmiştir, savaş vardır, soykırım vardır, işgal vardır, güvenlikleri kalmamıştır mesela veya yok edici bir kuraklık, ölümcül açlık, derin yoksulluklar ve yoksunluklar gibi insan karşıtı koşullar zorlar insanları sığınmaya...

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), 2020'de rekor sayıda kişinin, şiddet ve çatışma nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldığını açıkladı. Örgüt'ün hazırladığı Dünya Göç Raporu'na göre, geçtiğimiz yıl 26 milyon yeni mültecinin kaydı yapıldı. 55 milyon kişi ülkeleri içinde yer değiştirmek zorunda kaldı. Birçok kişi de doğal afetler nedeniyle evlerini terk etti. Rapora dikkat çekici bulgular var. Doğduğu ülke dışında yaşayanların sayısı 281 milyona ulaştı. Bu sayı 2019'da 272 milyon, 1990'da ise 128 milyondu. Küresel salgına rağmen göçmen sayısının artması şaşırtıcı bir paradoks!

Mülteciler, sığınmacılar, muhacirler meselesi; artık ekonomik ve siyasi bir mesele olmaktan çıkmıştır, ahlaki ve insani bir mesele haline gelmiştir.

Gelişmiş ülkeler, 'biz bu göçmenleri nasıl uzak tutarız' demek yerine, küresel adaletsizliğe çözüm bulsalardı, göç sorun olmaktan çıkardı...

Küresel siyasal adalet ve küresel ekonomik adalet sağlanmadan, sığınma meselesi durdurulamaz...

Katie Hopkins, dünyada en geniş sömürge coğrafyalarını yıllarca istimlak etmiş Birleşik Krallık'ta yaşadığını unutuyor galiba... 1922'de sömürgeciliğin zirvesine ulaştığında Britanya İmparatorluğu, dünya nüfusunun 5'te 1'ini ve dünya toplam alanının ise 4'te 1'ini yönetiyordu. Yaklaşık 500 yıl süren sömürgecilik dönemi; köle ticareti, kölelerin sömürgelerde kullanılması, katliamlar, kıtlıklar ve toplama kamplarındaki zulümlerle dolu, üstelik sömürülen ülkelerin her türlü zenginliklerini de hortumlayarak...

Şimdi kalkmış, sömürdüğü, kanını emdiği toprakların insanlarına parmak sallıyor öyle mi?

Adaletsizlik, ırkçılık, doğal afetler, savaşlar, soykırımlar, açlık, yoksulluk bu şekilde devam ettiği sürece de mazlumların göç dalgaları, dalga olmaktan çıkıp, tsunami büyüklüğünde vuracak büyük ülkelerin kıyılarını...

www.star.com.tr