SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL - İSRAİL REJİMİ, ZİNCİRE VURDUĞU KENDİ ‘ESİRLERİ’NE YENİLMİŞTİR! - 13 Aralık 2023 Çarşamba

SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL - İSRAİL REJİMİ, ZİNCİRE VURDUĞU KENDİ ‘ESİRLERİ’NE YENİLMİŞTİR! - 13 Aralık 2023 Çarşamba

SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL - İSRAİL REJİMİ, ZİNCİRE VURDUĞU KENDİ ‘ESİRLERİ’NE YENİLMİŞTİR! - 13 Aralık 2023 Çarşamba


İsrail’in asker kayıpları olarak gösterdiği rakamlar hiç inandırıcı değil.. Bazı kaynaklar, hattâ Yahudi olup da siyonist olmayan gruplar, çok ağır kayıplar verildiğini iddia ediyorlar. Hattâ, bazıları İsrail’in Amerikan emperyalizminden külliyetli mikdarda tank ve gelişmiş diğer silahlar istemesini  bu iddialarına delil olarak gösteriyorlar..

Bu iddia kolayca yanlışlanamaz. Çünkü, İsrail rejiminin elinde, en gelmiş -yüzlerce değil- binlerce tankın olduğu biliniyordu. Bu tanklar demek ki, büyük çapta vurulmuş ve iş göremez hale getirilmiş olmalı ki, İsrail rejimine  yeni tanklar ve diğer gelişmiş silahlar gönderilmesi için  Amerikan Kongresi’nden yeni izin istenecekti ama, geçen hafta, İsrail’e  14 milyar dolarlık ek mâli yardım verilmesi teklifi, hem de Polonya asıllı bir Yahudi olan etkili senatörlerden Bernie Sanders’in ‘hayır’ oyuyla reddedildiğinden;  diğer bir Yahudi olan Amerikan Dışişleri Bakanı Blinken,  İsrail’e gönderilecek modern tanklar ve diğer silahların,  Kongre’den izin istediğince yeniden reddedilmesi durumuyla karşılaşmamak için, bu zamana kadar pek denenmemiş bir yöntem geliştirdi ve Amerikan Dışbakanlığı’nın çok zarûrî durumlarda, ‘Âcil kodu’yla Kongre’yi ‘by pass’ ederek kendisinin anlaşmalar imzalayabileceğini söyledi ve İsrail’e, sözkonusu tank ve diğer gelişmiş silahların gönderilmesini gerçekleştirdi.

Tahmin edilebilir ki, konu İsrail olmasaydı, büyük tartışmalar çıkardı Kongre’de...

Bu arada hatırlanmalı ki, İspanya ve İrlanda gibi 1-2 ülke hariç, hemen hemen bütün Batı dünyasının halklarının, medya organlarından duyurulan ve ‘siyonist yahudiler’in veya ‘Yahudi olmayan siyonistler’in yalan ve şartlandırmalarının manyetik alanından kurtulamamaktadırlar..

Gerçi, genç nesiller arasında, ‘Acaba?’ diye sorgulama yapanlar da yok değil, ama, o meydanlardan ekranlara yansıyan kalabalıklar büyük kitlelerin yanında ‘devede kulak’ mesâbesinde..

Almanya, İngiltere, Fransa ve Amerika’dan dostlar, ‘Düne kadar , insana saygı duyduğunu düşünebileceğimiz -düşündüğümüz ve yıllarca iyi komşuluk ilişkileri içinde olduğumuz nice hoşgörülü, efendi görünümlü kimselerin bile, nasıl bir inadçı oluverdiklerini, kendilerine itiraz edenleri hemen, ‘Yahudi düşmanı /anti-semit’ diye suçlamalarını şaşkınlıkla izliyoruz.. Onlar, Filistin halkının binlerce yıl yaşadıkları toprakları işgal eden silahlı siyonist haydutlar çetesi konumunda olan ve 75 yıldır her türlü cinayeti, kutsayarak işleyen İsrail’in ve koruyucusu olan emperyalist güç odaklarının kendilerine ekranlardan, gazetelerden  duyurduklarını tartışmasız kabul eden bir güruh olarak çıkıverdiler karşımıza..’ diyorlar..  

Artık ne dediğini kontrol edemez durumda olan ve söylediklerinin pek çoğu hattâ dudaklarından mırıldanmak şeklinde dökülen  Biden , gçen hafta  ortaya çirkin bir iddia attı ve ‘İsrail’li rehinelerden kadın olanlara ahlâksızca fiiller gerçekleştirildiğini’ söyledi.. Ve bu iddianın durumun kamuoylarında unutturulmamasını istedi. O Biden ki, iki ay önce, ‘başları koparılmış 40 kadar Yahudi bebeği’  iddiasını ortaya atmış ve birkaç gün sonra ise, bu iddia isbatlanamış ve hattâ Amerikan resmî makamları bile bu  durumu resmî bir açıklamayla ortaya koymuş iken, Biden  geçenlerde o yalan iddiayı tekrar gündeme getirdi.. Şimdi de, rehine alınan yahudi kadınlarına ahlâksız fiiller  yapıldığını ve bunun unutulmamasını söylüyor.  Bunun üzerine Blinken da, patronunun emrine riayetle, ‘ korkunç sahneler gördüm..’ demekle o kampanyaya katıldı..

Halbuki, rehine alınan Yahudi hanımları ilk başta ve serbest bırakıldıktan sonra, kendilerine son derece saygılı davranıldığını ekranlarda anlattılar, ama, ve bu anlatılanların, terörizme ve anti-semitizme sempati ile bakmaya yol açacağı gerekçesiyle yayınlanması  yasaklandı. (Elbette, ‘müslümanım’ diyen ve sonra da öyle alçaklıklar yapan kimseler olduysa, o gibilere kesinlikle karşı çıkarız.) Ama, Biden ve taifesi, 150 Yahudi din adamının, ‘haham’ların,  Yahudi askerlerine, ‘işgal ettikleri bölgelerde her türlü ahlâksızlığı yapabilecekleri’ne dair ‘fetvâ’lar verdiklerine hiç değinmiyorlar..

 7 Ekim öncesinde ve sonrasında, ‘Esir olarak yaşamaktansa, şerefli ve hür insanlar olarak ölmeyi tercih ederiz..’ diyen  ve haksızlığa, zulme direnen Müslümanlara selâm olsun..

Star

Kaynak: İsrail rejimi, zincire vurduğu kendi ‘esirleri’ne yenilmiştir! - SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL