BELKİ birçoğumuz tahmin etmiyordu ama Fetullahçı Terör Örgütü, Türkiye’nin uzay yolculuğunda da karşımıza çıktı.
İlk astronotumuz Alper Gezeravcı da binlerce Türk Hava Kuvvetleri mensubu gibi FETÖ’nün kumpasıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nden atılmış bir subaydı. 2012’de FETÖ’nün disiplin soruşturması adı altında yürüttüğü kumpas sürecinde TSK’dan atılan ve pilotluk mesleğine Türk Hava Yolları’nda devam eden Alper Gezeravcı, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yapılan çağrı üzerine Türk Hava Kuvvetleri’ne geri döndü.
Yazıma 21 günlük uzay yolculuğundan sonra cuma günü dünyaya dönen Alper Gezeravcı’nın başarısını kutlayarak başlamamış olmam kimilerine şaşırtıcı gelebilir.
Tabii ki Türkiye’ye ve Türk gençlerine umut veren Gezeravcı çalışma, azim ve mücadele ederek istendiği ve desteklendiği takdirde neler yapılabileceğini ortaya koyan çok önemli bir örnek.
Elbette yazımı bununla başlayıp bitirebilirdim ama ben bu tür başarılar elde edenlerin geçmişte, bugün ve gelecekte ne gibi tehlikelerle ve ihanetlerle karşı karşıya kaldığını ve kalacağını hatırlatmak istiyorum.
MGK’DA 2005 UZAY HEDEFİ
Hürriyet Gazetesi’nin 19 yıl önce, 4 Temmuz 2005 günü manşetinde dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İbrahim Fırtına ile yazarımız rahmetli Yener Süsoy’un yaptığı bir söyleşi vardı.
Fırtına’nın “Uzaya bir Türk gönderebilmek için başvurduk” sözlerinin yer aldığı haberde, 2015 yılında ilk astronotumuzun uzaya yollanacağını söylemişti. Bu hedef, 2005 yılı haziran ayında yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında karar altına alındı. Bu çerçevede, Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nda 22 Haziran 2005 tarihinde yapılan İcra Komitesi toplantısında, 2005’den itibaren 70 sayfalık ‘Ulusal Uzay Araştırmaları Programı’ başlatması da kararlaştırıldı. 2005 yılı haziran MGK toplantısında da kabul edilen karara göre, 2008 yılından itibaren Türk astronot yetiştirme programına geçilecek, 2014’de ulusal bir roketle ulusal bir araştırma uydusu dünyaya en yakın gezegenlerden (Ay veya Mars) birisine gönderilecek, 2015’den itibaren uzaya Türk astronot gönderilecek, 2020’li yıllarda uzay gemisi tasarım ve üretimi çalışmalarına start verilecekti.
Di’li geçmiş zaman kullanmamın nedeni sadece iki sene sonra Fetullahçı Terör Örgütü’nün, özünde Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alan Ergenekon kumpasını başlatması. İbrahim Fırtına o yıl emekli olmuştu, kısa süre sonra ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gündemi FETÖ kumpas operasyonları olacaktı.
SAVUNMAYA FETÖ KUMPASI
2007-2012 FETÖ kumpas sürecinde sadece TSK personeli değil savunma sanayisinde görev yapanlar da hedef alındı. 2010 yılında TÜBİTAK çalışanları FETÖ’cüler tarafından “FETÖ’cü olabilir” diye fişlenerek tasfiye edildi. 2008 ile 2010 arasında 650 uzman tasfiye edildi ve yerlerine FETÖ’ye yakın isimler atandı. TÜBİTAK bu dönemde FETÖ’nün her kumpas planı için kullandığı teknoloji merkezi konumuna geldi. Sahte delil üretimi, sahte rapor yazma, kriptolu telefon dinleme gibi birçok kumpasta kullanılan TÜBİTAK’ta, FETÖ’cüler savunma sanayisine yönelik 10 milyar dolarlık sanayi casusluğu da yaptılar. Çalışmaları ABD, İsrail, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkeler tarafından da ısrarla takip edilen TÜBİTAK’ın sınırları koruyacak yerli PUHU projesi 2011 yılında FETÖ mensupları tarafından rafa kaldırıldı
DEVLET SIRLARI SATILDI
FETÖ aynı zamanda TUSAŞ, ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN gibi kurumda çalışanlara yönelik kumpaslar da düzenleyerek önemli projelerin rafa kalkmasına, “devlet sırrı” olan proje detaylarının yabancı ülkelerin eline geçmesine yol açtı.
Yine bu dönemde Türkiye’nin savunma sanayisinde önemli rol oynayan ASELSAN’da (Askeri Elektronik Sanayi) kritik projelerle görev yapan sekiz mühendisin intihar ya da kaza süsü verilerek üst üste ölümünün arkasında da FETÖ’nün parmağı vardı.
Yine bugünlerde ürettiği İHA ve SİHA’larla Türkiye’nin savunma alanında yüzünü ağartan Bayraktar ailesi üyeleri de o dönemde TSK içindeki FETÖ’cülerin tehdidi ile karşı karşıya kaldı.
BAYRAKTAR TUTUKLANACAKTI
Selçuk Bayraktar, 2009 yılında tamamen milli yazılım ve tasarımla üretilen taktik İHA prototipinin ilk uçuşunu gerçekleştirdiğini, dememe uçuşunun ise TSK içindeki FETÖ mensupları tarafından engellenmeye çalışıldığını anlattı. Engellemelere rağmen gerçekleştirilen deneme uçuşlarını belgelemek için gönderilen askeri heyetteki FETÖ’cülerin uçuş sonrası tartışma çıkararak BAYKAR Genel Müdürü Haluk Bayraktar’ı tutuklamaya kalktığını açıkladı. FETÖ’nün ihanetleri konusunda örnek çok. Ama tüm bunların sona ermesi 15 Temmuz 2016’da kalkıştıkları darbe girişimi ile son buldu.
GENÇLER HAİNLERİ UNUTMASIN
Türkiye bir yandan TSK içindeki hainleri temizledikçe güçlendi, diğer yandan yok edilmeye çalışılan tüm projeleri raftan indirip uygulamaya soktu. 2005’lerde hedeflenen uzaya Türk astronot gönderme projesini de içeren Türkiye Uzay Ajansı’nın kuruluşu da 13 Aralık 2018’de gerçekleşti. Milli ve yerli gemilerini, helikopter ve uçaklarını, tank ve silahını üreterek Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri’nde kendine yeterlilik oranını yüzde 20’lerden yüzde 80’in üzerine çıkaran Türkiye, 170 ülkeye 230’dan fazla savunma sanayisi ürünü satarak 6 milyar dolara yakın ihracat gerçekleştiren bir ülke oldu. Bu alanda başta ABD olmak üzere yaptırımlar Türkiye’yi durdurmak bir yana kamçıladı.Tüm bu başarılar elbette gurur verici ama Türkiye’nin başarısı FETÖ’nün ihanetlerini unutturmasın.
Gençler, Vecihi Hürkuş’un, Nuri Demirağ’ın, Nuri Killigil’in, Şakir Zümre’nin, Devrim otomobili mühendislerinin, MİLGEM projesinin, ASELSAN mühendislerinin, Haluk ve Selçuk Bayraktar’ın, Alper Gezeravcı’nın başına gelenlere rağmen bugün elde edilen başarılara rağmen içimizde hainler olduğunu bilerek mücadele etmeliler.