AMERİKAN kurulu düzeninin sesi olan Washington Post gazetesi 9 Ocak 2023 tarihinde “2023’te dünyanın en önemli seçimi Türkiye’de olacak” başlıklı makale yayınlanmıştı.
O tarihte henüz Kılıçdaroğlu’nun adaylığı söz konusu değildi ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaybetmesinin; Washington, Moskova, Avrupa, Ortadoğu ve Asya’da jeopolitik ve ekonomik hesapları şekillendireceği yazılmıştı.
Seçime bir hafta kala ise İngiliz The Economist’in başını çektiği Alman Der Spiegel, Fransız La Point, L’EXPRESS, Avusturya’dan Profil dergileri kapaklarını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ayırdılar!
Hepsi Türkiye’de bir hafta sonra yapılacak seçime geniş yer ayırırken, 2011’de ABD’li TIME dergisinin başlattığı Erdoğan düşmanlığını yine kapak yaptılar. İngiliz The Economist’in tutumu hepsinden ilginç ve taraflıydı.
Derginin “2023’te dünyanın en önemli seçimi” kapağı, Türkiye’ye verdiği önem nedeniyle normal, hatta bunu “2023’te dünyanın en önemli seçimi” manşetiyle vermesi de anlaşılabilir.
AÇIK DESTEĞİNİ İLAN EDEN İNGİLİZ DERGİSİ
Ama Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan ile Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kıyaslandığı ve diğer iki aday İnce ve Oğan’dan tek kelime bahsedilmeyen yazıda, Kılıçdaroğlu lehine bu derece açık taraf tutulması hiç de normal değil.
The Economist Erdoğan için, “Recep Tayyip Erdoğan’ın yenilgisinin küresel sonuçları olacaktır ve her yerdeki demokratlara diktatörlerin yenilebileceğini gösterecektir” derken, Kılıçdaroğlu için “Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığını kazanırsa, Türkiye, Avrupa ve gerçek demokrasi adına, küresel mücadele için çok büyük bir an olacaktır. Muhalefetin adayını içtenlikle destekliyoruz” diyebiliyor.
ÜÇ GÜN 8 TWEET
Sadece bu da değil, The Economist 27 milyon takipçili Twitter sayfasından, Türkiye’deki seçimlere bakışını yansıtan yazıyı eklediği sekiz tweet mesajı paylaştı.
Sayfasının girişinde ise 4 Mayıs günü saat 14.39’da attığı şu tweet’i sabitledi: “Recep Tayyip Erdoğan’ın yenilgisinin küresel sonuçları olacaktır ve her yerdeki demokratlara diktatörlerin yenilebileceğini gösterecektir.”
Ardından da The Economist’in sayfasından 5 ve 6 Mayıs günlerinde şu tweetler atıldı:
5 Mayıs saat 17.42’de: “Recep Tayyip Erdoğan’ın görevden alınması, bölgede ve dünyada yankı uyandıran, Türkiye’de büyük bir karışıklığı başlatabilir.”
5 Mayıs saat 21.44’te: “Recep Tayyip Erdoğan’ın rakibi, demokratik ittifakın Türkiye’nin yaklaşan seçimlerinde kazanacağı zaferin, ‘otoriter hükümetlere karşı mücadele eden diğer ülkeler için bir rol model teşkil edeceğine’ inanıyor.”
5 Mayıs saat 18.20’de: “Türkiye’nin seçimleri, bu yıl dünyanın herhangi bir yerindeki en önemli seçimdir. Recep Tayyip Erdoğan kaybederse, demokrasi erozyonunun tersine çevrilebileceğini ve diğer diktatörlerin nasıl ortadan kaldırılabileceğini gösterecek.”
6 Mayıs saat 22.45’te: “20 yıllık giderek artan otokratik yönetimin ardından, Recep Tayyip Erdoğan bu ayın sonlarında seçmenler tarafından tasfiye edilme riskini alıyor.”
6 Mayıs saat 20.42’de: “Recep Tayyip Erdoğan beş parlamento seçimi, iki cumhurbaşkanlığı seçimi ve üç referandum kazandı. Ancak Avrupa’nın en kalabalık ikinci ülkesi üzerindeki hâkimiyeti yakında kaybolabilir.”
6 Mayıs saat 10.29’da ise “Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığını kazanırsa, Türkiye, Avrupa ve gerçek demokrasi adına küresel mücadele için çok büyük bir an olacaktır. Muhalefetin adayını içtenlikle destekliyoruz” mesajlarını attı.
Aynı günlerde taç giyen İngiltere Kralı Charles için bile bu kadar çok tweet atılmadı desem yeridir.