Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı ama “siyaseten” 14 Mayıs seçiminin kaybedenlerini sayayım: Kemal Kılıçdaroğlu ve PKK/HDP-YSP dahil 7’li masa ve yandaş medyası, yandaş gazetecileri...
Hele Kılıçdaroğlu’nun toplam yüzde 1 oyu olmayan 4 partiye 35 milletvekilliğini elleriyle vermesi siyaseten iflas anlamına geliyor.
Kaybedenler listesinde, Amerika ve ABD Başkanı Biden, Avrupa ülkeleri, FETÖ, PKK, İngiliz The Economist, Alman Der Spiegel, Fransız La Point, Amerikan New York Times, Washington Post, Yunanistan, İran, Ermenistan da var. Unuttuklarımı sizler ekleyin. En büyük kazananı: Büyük Türk milleti oldu.
Sadece TBMM’de çoğunluğu Cumhur İttifakı’nın kazanması, CHP’li Kılıçdaroğlu ve PKK/HDP-YSP işbirliği ile Anayasa ve yasa değişikliği yapılarak Türkiye’nin bölünmesinin önünü açacak planları suya düşürdü.
Cumhur İttifakı’nın TBMM’deki milletvekili çoğunluğunu almasıyla 28 Mayıs’ta yapılacak seçimde ise mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazanması artık hiç kimse için sürpriz olmaz.
PKK/HDP KİLİT DEĞİL ‘MAYMUNCUK’
PKK/HDP-YSP kendisini kilit parti zannederken sadece emperyalist ABD ve Avrupa’nın Türkiye’yi bölme amacının maymuncuğu olduğu ortaya çıktı. Düşen oyu, azalan milletvekili sayısı ile artık sadece PKK borazanlığını yapabilir.
Ama en büyük dersi, Fetullahçı Terör Örgütü’nün organize ettiği PKK/HDP’lilerin, sözde muhalif görünen CHP Genel Merkezi ve belediye beslemelerinden oluşan operasyon ekibi ile onların ipine sarılan CHP, İP başta 7’lı masa sosyal medyadaki çeteleri aldı.
FETÖ’cülerin yönettiği bu kötülük topluluğu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun önünde engel olduklarını gördükleri Muharrem İnce’yi seçim kampanyası boyunca linç ettiler.
Akıl almaz iftiralar attılar; “Saray’dan para aldı” dediler, sahte dekontlar düzenleyip yaydılar, eşinin olmayan cipinin fotoğrafını yayınladılar, “Bölücü” dediler, “Sokağa çıkamazsın” dediler, en son insanın şeref ve onurunu ayaklar altına alan iftirayı attılar.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün yurtiçindeki ve yurtdışındaki uzantıları tarafından yabancı porno sitelerinden alınan fotoğraf ve görüntüler Muharrem İnce’nin görüntüleri ile birleştirilerek montaj üzerinden iftira kampanyası yaptılar. Bununla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı ve aralarında FETÖ bağlantılı kişilerin de bulunduğu 17 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Ama asıl korkuncu, FETÖ’cülerin Kemal Kılıçdaroğlu’nun önünü açmak için adeta yol temizliği yaparcasına başlattığı ve PKK’lılarla büyüttüğü linç kampanyasına CHP dahil 7’li masa ortaklarının seçmen kitlesinin de katılmış olması.
CHP’LİLER FETÖ LİNCİNE ORTAK OLDU
Bu kitlenin FETÖ’nün iftira montajından medet umacak kadar küçülmesi. Sadece, “Erdoğan gitsin” diye eski AKP’li Davutoğlu ve Babacan’ı içlerine sindiren, PKK/HDP-YSP ile işbirliğine tek ses etmeyen bu kitle FETÖ’nün Muharrem İnce’yi linç etmesine, kendisinin ve ailesinin onur ve şerefini ayaklar altına almasına ortak oldu. Bakın göz yumdu demiyorum, alenen ortak oldu.
Bunu yıllardır yaşayan birisi olarak İnce’yi çok iyi anlıyorum.
Ama mesele ne bana ne İnce’ye yapılanlar değil. Asıl mesele, Muharrem İnce için vakit ayırıp il ve ilçe seçim kurullarına giden ve cumhurbaşkanı adayı olması için imza veren 114 bin 661 kişinin en temel demokratik haklarının yenmesiydi. Bu insanlar Muharrem İnce’nin aday olmasını istedi, İnce de aday oldu.
Yapılan montaj nedeniyle Muharrem İnce seçime iki gün kala adaylıktan çekildiğini açıkladı.
Seçim günü oy pusulasını elimize aldığımızda dört isim ve dört resim vardı. İçlerinden birisi çekilen aday Muharrem İnce idi.
Muharrem İnce adaydı, seçmeni de oy vermek istiyordu. Ama FETÖ montajı nedeniyle adaylıktan çekildi ve demokrasi tarihimizde ilk kez ismi ve resmi olan bir cumhurbaşkanı adayına oy verilemedi.
Oysa genel sonucu nasıl etkilerse etkilesin İnce aday olmak istiyor, seçmeni de oy vermek istiyordu. Ve bu FETÖ montajıyla engellendi. Bu seçim elbette birçok yönüyle konuşulacak ama ben her konuşmamda bu olayı hatırlatacağım.
FETÖ KILIÇDAROĞLU’NU DA VURACAK
Amerika Birleşik Devletleri tarafından korunan, kollanan ve kullanılan Fetullahçı Terör Örgütü, 15 Temmuz darbe girişimi ile doğrudan demokrasiye yaptığı müdahalenin benzerini bu kez dolaylı olarak yaptı.
Türk milleti 15 Temmuz darbe girişimine geçit vermedi ama özellikle CHP ve 7’li masa ortakları yurttaşların demokratik hakkını kullanmasını engelleyen FETÖ’nün montaj şantajına ortak oldu.
Bu olay FETÖ’nün sadece devlet ve millet için değil Türkiye’nin demokratik sistemi, siyaseti için de nasıl tehlikeli, kirli bir silah olduğunu gösterdi.
Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere 7’lı masa bu kirli silahı kullanıp suça ortak olacağına, Muharrem İnce’nin şantaja boyun eğmemesini ve adaylıktan çekilmemesini istemeliydi. Ama tam tersini yaptılar. Fırsatçılıkla Muharrem İnce’nin linç edilmesine katkıda bulundular. Hele hele Kemal Kııçdaroğlu’nun, Muharrem İnce’ye yönelik montajda FETÖ’cüleri aklayan ve Rusları suçlayan, “Sevgili Rus dostlarımız... Dün bu ülkede ortaya saçılan montajlar, kumpaslar, deep fake içerikler, kasetlerin arkasında siz varsınız. Eğer 15 Mayıs sonrası dostluğumuzun devamını istiyorsanız, elinizi Türk’ün devletinden çekin. Biz hâlâ işbirlikten ve dostluktan yanayız” şeklindeki tweet’i bu kirli siyasi kumpasın parçası oldu.
Ama göreceksiniz, 2010 yılında Deniz Baykal’a kumpas kurarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olmasının yolunu açan, 13 yıl sonra da Muharrem İnce’nin şantajla adaylığını bitiren FETÖ’nun bu kirli silahı gün gelecek onu da vuracak.
Kılıçdaroğlu’nun “kullanım süresi” dolunca başta ABD ziyaretinde Ş.A.T. ile İngiltere’de “İki Mustafalarla” yaptığı iddia edilen görüşmeler bizzat FETÖ’cüler tarafından deşifre edilecek.
Paylaş