PKK/HDP’li Sırrı Sakık, terör örgütünün yıllardır dile getirdiği bölücü talepleri sıralarken, Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na da çağrıda bulunuyor.
“Kapalı kapılar ardında söylenenlerin, kamuoyuna da bunların deklare edilmesi gerekir.”
“Kapalı kapılar arkasında” değil, her şey gözümüzün önünde gerçekleşiyor, tabii bakmasını, gerçeği görmesini bilene.
Peki Sırrı Sakık’ın söylediklerinde, “Ben bunu duymadım” ya da “İlk kez duyuyorum” dediğiniz bir şey var mı?
APTAL NUMARASI YAPAN GAZETECİ
PKK/HDP’nin seçim bildirgesindeki taleplerini görmemiş, okumamış, Sevilay Yükselir gibi “Aaaa öyle mi, bilmiyorum” diyen, aptal numarası yapan gazeteciler ile “duymamış” olanlar için Sırrı Sakık’ın söylediklerini özetleyeyim:
“100 yıllık ret ve inkârı bitireceğiz. 100 yıllık Cumhuriyet’in politikalarına mı onay vereceğiz? Önümüzdeki 100 yılda biz bu Anayasa’da yer almak istiyoruz” diyerek, “kimlik, dil ve özerklik” gibi PKK’lıların da dile getirdiği bölücü taleplerden bahsediyor.
Ayrıca, PKK elebaşı Öcalan için özgürlük, PKK’ya yardım ve yataklık ettikleri için yerlerine kayyum atanan belediye başkanlarının görevlerine iadesi, yurtdışına kaçan PKK’lı teröristler ile cezaevindeki teröristler için genel af...
PKK-HDP-YSP BİLDİRGESİ
PKK-HDP’lilerin, yıllardır bunların propagandasını yaptığını biliyorsunuz. Şimdi de PKK/HDP-YSP’nin seçim bildirgesine bakalım: “Suriye ve Irak’a yönelik askeri operasyonlara son vereceğiz. Türkiye’yi Suriye ve Irak’tan geri çekeceğiz” dediler. Öte yandan “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm siyasi tutsakların, koşullu salıverilmeden yararlanmasını engelleyen hükümleri kaldıracağız” da diğer bir söylemleri oldu.
BÖLÜCÜ İTTİFAKIN TALEPLERİ
Durun, daha bitmedi...
PKK/HDP-YSP ve PKK elebaşı Öcalan’ın talimatıyla 2007’de kurulan ve Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından 2019’da terör örgütü olduğu karara bağlanan DTK ile; PKK’nın sözcülerinden Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve 5 yapı tarafından hafta içinde “Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı” kuruldu.
Bakın talepleri nelermiş:
“Kürt halkının varlığının ve kimliğinin tanınması, yapılacak anayasada yer alması,
Kürt dilinin anaokuldan üniversiteye kadar eğitim dili olarak kabul edilmesi ve Türkçenin yanı sıra ikinci resmi dil olarak tanınması, Kürtlerin, Kürt ve Kürdistan isimleriyle özgürce örgütlenmeleri ve kendilerini ifade etmelerinin önünü açan demokratik bir ortamın yaratılması, Kürt halkına, Kürdistan’da kendi kendilerini yönetme imkânı verecek bir statünün tanınması, Kürdistan’da ismi değiştirilen yerleşim birimlerinin, coğrafi ve tarihi yerlerin Kürtçe isimlerinin iade edilmesi.”
‘NET OL’ KILIÇDAROĞLU
Yani talepler yeni değil, PKK terör örgütü ve siyasi şubesi ile propagandasını yapanlar tarafından yıllardır dile getiriliyor. Sırrı Sakık’ın sözlerinin tartışılmasının nedeni, Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal kılıçdaroğlu’na yönelik, “Türkiye toplumuna çıkıp açık ve net olarak önümüzdeki dönemde ne yapacağını kamuoyu ile paylaşmalıdır. Yani kapalı kapılar arkasında söylenenlerin kamuoyuna deklare edilmesi gereklidir” sözleri oldu.
Yani, “Artık net ol, ne yapacağını açıkla” diyorlar. Kılıçdaroğlu’ndan zor olan şeyi istiyorlar.
Çünkü o şartlar oluşmadan konuşmaz.
Kılıçdaroğlu ne kadar duymazdan gelirse gelsin, ne yaptığı; PKK/HDP’nin siyasi kolu ile girdiği tehlikeli ilişkinin hem kendisi hem de Türkiye için ne kadar tehlikeli olduğu görülüyor.
CHP, PKK’NIN TALEBİNE HDP İLE ‘EVET’ DEDİ
SIRRI Sakık, sonrasında Twitter hesabından, “kapalı kapılar” vurgusunun bugüne yönelik olmadığını yazsa da PKK/HDP ile Kılıçdaroğlu arasındaki işbirliğini görmemek için gerçeği göremeyecek kadar kör olmak gerekir. Yıllar öncesinde, PKK/HDP’lilerin de talebi olan “özerklik”ten bahseden, PKK/HDP’li Demirtaş’ı öven, 2018 yerel seçimlerinde ittifaka girişen Kemal Kılıçdaroğlu CHP’si, PKK/HDP ile işbirliği konusunda gözünü nasıl kararttığını 27 Ekim 2021’de TBMM’de gösterdi. Suriye ve Irak’ta terör örgütü PKK/YPG’ye yönelik operasyon için gerekli tezkerenin süresinin uzatılması konusunda PKK/HDP çizgisine geldi.
Kılıçdaroğlu CHP’sinin, 7 Ekim 2020’de “Evet” oyu verdiği, Suriye ve Irak’ta PKK/YPG’ye yönelik operasyonlar için gereken ve süresi 30 Ekim 2021’de dolacak tezkereye, 27 Ekim 2021’deki oylamada “Hayır” demesi, işbirliğinin ulaştığı tehlikeyi gösteriyordu.
28 Ağustos 2022 tarihinde Habertürk TV’de, “Bundan sonra bütün tezkerelere hayır mı diyeceksiniz?” şeklindeki soruya verdiği “... Bundan sonraki tüm tezkerelere ‘Hayır’ diyeceğiz” cevabı, Kılıçdaroğlu’nun tutumunda kararlı olduğunu gösterdi. Bu kimin talebi? Elbette PKK terör örgütünün dağ kadrosunun. Başka kimin? PKK’nın arkasındaki ABD’nin...
KILIÇDAROĞLU ABD PLANININ PAYANDASI
BİLİYORSUNUZ, 2015’ten beri TSK ve MİT’in yürüttüğü başarılı operasyonlarla, Irak’ta ve Suriye’de 37 bin terörist öldürüldü. 100’den fazla üst düzey PKK’lı etkisiz hale getirildi. Irak ve Suriye’de gücü zayıflayan KCK/PKK-YPG yönetim kadrosu da saklandıkları yerlerden sürekli, “operasyonların durdurulması” hakkında açıklamalarda bulunuyordu. İşte, Kılıçdaroğlu’nun 2023 Seçim Bildirgesi’nde “Suriye ve Irak’a yönelik gerçekleştirilen askeri operasyonlara son vereceğiz. Türkiye’nin Suriye ve Irak’tan geri çekilmesini sağlayacağız” dediği, PKK/HDP ile tezkereye “Hayır” demesinin arkasında böylesine karanlık bir işbirliği var.
CIA’Cİ BARKEY’İN UMUDU
Bundan sonra da tezkereye hayır diyeceklerini açıklayan Kılıçdaroğlu sadece PKK ve HDP’nin değil, Irak ve Suriye’de PKK/YPG-PYD ve Talabani yönetimindeki KYB ile işbirliği yaparak terör devleti kurma amacından hiç vazgeçmeyen Amerika Birleşik Devletleri’nin de isteklerini karşılamış oluyor. Kılıçdaroğlu, bu tutumuyla sadece ve sadece ABD’nin Türkiye’yi bölme planının ve Irak ve Suriye’de kurmaya çalıştığı terör yapılanmasının payandası olur, bundan öteye geçemez. Bu konularla çok yakından ilgilenen CIA danışmanı Henri Barkey’in “Kılıçdaroğlu verdiği sözlerin yarısını yapsa, evet, ilişkilerimizin düzeleceğini tahmin ediyorum” sözleri ile ne demek istediği anlaşıldı sanırım.