MUSTAFA ARMAĞAN - SÜNNİ İRAN KILIÇ ZORUYLA ŞİİLEŞTİRİLMİŞTİ - 01 Ağustos 2024 Perşembe

MUSTAFA ARMAĞAN - SÜNNİ İRAN KILIÇ ZORUYLA ŞİİLEŞTİRİLMİŞTİ - 01 Ağustos 2024 Perşembe

MUSTAFA ARMAĞAN - SÜNNİ İRAN KILIÇ ZORUYLA ŞİİLEŞTİRİLMİŞTİ - 01 Ağustos 2024 Perşembe


Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın göreve başlaması vesilesiyle düzenlenen törene davet edilmişti. Dün sabah düzenlenen bir füze saldırısıyla Tahran’da şehid düştüğünü öğrenmek bir üçüncü dünya savaşına doğru gidilmekte olduğuna dair kanaatlerin deniz gibi kabardığı bir dönemde hem Ortadoğu, hem de İslam alemi açısından sarsıcı bir gelişme oldu. 

İsmail Heniyye, Hamas hareketine dinamizm getiren liderlerdendi. 2006 yılında yapılan seçimden İsrail’in bütün engellemelerine rağmen Filistin Milli İdaresinin Başbakanı olarak çıkmayı başarmıştı. 2017 yılından itibaren ise Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı görevini yürütüyordu.

Türkiye Büyük Millet Meclisine alkışlar arasında girişi ve kürsüye çıkıp Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile el ele tutuşması hafızalarımızda canlılığını muhafaza etmekte.

Alçakça suikastın tam da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’in Lübnan’a saldırmasının ardından yaptığı ‘bir gece ansızın gelebiliriz’ mesajının ve dahi merhum İsmail Heniyye’nin Mahmud Abbas ile birlikte TBMM’ye davet edilmesinin, hatta geleceğinin açıklanmasının ardından gelmesi manidardı.

Türkiye’nin İsrail’in karşısında en büyük oyun kurucu ülke olarak sivrilmeye başladığı bir zamanda bu suikastın bize karşı olduğu kadar Hamas’a karşı da bir gözdağı olarak yorumlanması mantıksız sayılmaz.

Fakat şehadetle sonuçlanan suikastın başka bir yerde değil de Şii mezhebine mensup bir İslam ülkesi olan İran’da gerçekleşmiş olması akla başka soru işaretlerini de getirdi. 


Acaba İran, Hamas liderini yeterince korumadı mı? 

İstihbarat zaafı söz konusu muydu?

Bir otelde değil de müstakil bir evde ikamet ettirilmesi nokta vuruşu bir suikastın düzenlenmesinde pay sahibi miydi?

Suikast, İsrail veya ABD tarafından işlenmiş olmalıdır ama İran’ın neden yeterince koruma tedbiri almadığı sorusu tatminkâr bir şekilde cevaplandırılmadığı takdirde muhakkak ki şaibe İran’ın sırtında bir damga olarak kalmaya devam edecektir.


Ancak İran nasıl bir ülkedir?

Şii’dir elbette ama ne zamandan beri? 

Evvel eski Şii zannediyoruz İran’ı. Sanki Şiilik İran topraklarında doğmuş gibi. 

Hâlbuki Şiilik İran’a transfer edilmiştir.

Diyebiliriz ki Şeyh Cüneyd, hatta Şah İsmail zamanına kadar Şiilik İran’ın içerisinde adalar halinde varlığını sürdürüyordu (Kum gibi bazı şehirlerde). 

O zamana kadar Kızılbaşlık dediğimiz senkretik bir inanç mahzumesi hakimdi İran’ın yönetici zümresine ama İran’da halkın büyük bir kısmı Sünni’ydi. 


Hatta Tebriz Sünniliğin ana direklerinden biriydi.

Peki, İran nasıl oldu da Şiileşti?

Net bir cevap vermek gerekirse: Kılıç zoruyla…

Evet, kılıç zoruyla, hem de öyle böyle değil. Tebriz’deki Sünni katliamlarını ballandıra ballandıra anlatan bölümler vardır İran tarihçilerinin kitaplarında.

Mesela Tebriz’de camilere doldurulan ve Şii olmayı reddeden Sünniler yakılmış, inat edenlerin da kafaları uçurulmuştu.

Böylece Sünni İslam âleminin güzide bir kanadı olan İran toprakları Şah İsmail ve sonraki Şahlar döneminde büyük ölçüde baskı ve katliamlarla Kızılbaşlaştırıldı.

Ardından da Şah Abbas döneminden itibaren Lübnan ve Irak’tan davet edilen Şii alimler eliyle bu defa Kızılbaşlar zorla Şiileştirildi. Hatta Kızılbaşlıkta direnen ve Anadolu’dan gitmiş olan Türkmen aşiretleri bizzat Şah’ın emriyle katledildi. Korkunç katliamlarla Kızılbaşlıktan Şiiliğe geçirilen Türkmen halk da sindirildi. 

Böylece İran bir asır içerisinde Şiileştirildi ve İslam âleminin diğer kısmıyla irtibatını savaşlar haricinde büyük ölçüde kaybetti. 

Ermenilerin üzerine yapılan birkaç sefer haricinde Safevi devleti daima Sünni devletlerle çarpışmayı ve genişlemeyi vazife bildi. Eğer Yavuz Sultan Selim Doğudan gelen bu yangını en harlı zamanında söndürmeseydi bu ateş Anadolu’yu, hatta İstanbul’u ve Balkanlar’ı da yakacaktı.

Özetle söylersek İran’ı tarihen tanımazsak bugününü de anlayamayız. 

 

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/mustafa-armagan/sunni-iran-kilic-zoruyla-siilestirilmisti-46109.html