MUSTAFA ARMAĞAN - SİYONİSTLERİN DEYR YASİN KATLİAMI - 19 Ekim 2023

MUSTAFA ARMAĞAN - SİYONİSTLERİN DEYR YASİN KATLİAMI - 19 Ekim 2023

MUSTAFA ARMAĞAN - SİYONİSTLERİN DEYR YASİN KATLİAMI - 19 Ekim 2023


Bizi de dün gece İsrail konsolosluğunun önüne atan hastane katliamı dönüm noktası olacak. Eli kanlı İsrail istediği kadar ‘Ben yapmadım, Hamas yaptı’ desin Hamas’ın, elinde bu derece güçlü bir silah olsa şimdiye kadar kendisini korumak için neden kullanmadığı ve ikincisini neden atmadığı sorusu cevapsız kalmaya mahkûmdur. 

Bilmek gerekir ki, bu, bugünkü mesele değil. 2000’li yılların başlarında açıklanmıştı İsrail’in Gazze’yi temizleme planı. 

Bu “temizleme” fikri aslında Nazilerin Ari olmayan ırkları topraklarından “temizleme” (cleansing) fikrinin bir uzantısı olarak Siyonizme, dolayısıyla Haganah, İrgun ve Stern adlı üç terörist çetesine, oradan da İsrail devlet aklına sirayet etmiş bir hastalıktır ve bu bağ Yahudi olan ve olmayan araştırmacılarca defalarca ortaya konulmuştur.

Gazze’nin temizlenmesi fikrinin kökeninde bütün Filistin topraklarının temizlenmesi yatmaktadır; bunun için de demeçlerden öte 1947 yılında Siyonist çeteler tarafından düzenlenen saldırıların temel amacını ortaya koyan D Planı vardır.

Nedir D veya Dalet Planı?

Haganah örgütünün daha İsrail kurulmadan 13 ay önce geliştirdiği ve 2 ay önce yürürlüğe koyduğu bir plandı. 


1) Sivil halka karşı devamlı havan ve roket bombardımanı yap, 

2) Psikolojik baskı yoluyla radyodan Arapça tehditler savurarak Arapların bulundukları topraktan kaçmasını sağla. 

Sonuç: 700 binden fazla Filistinli sınırdışı edilmiş ve 500 Arap köyü yok edilmiştir. Ilan Pappe adlı Yahudi tarihçi bunu “etnik temizlik” sayar.

Henüz İsrail devletinin kuruluşu ilan edilmeden 1 ay önce Siyonist terörün en çarpıcı sahnelerinden biri Deyr Yasin köyünde yaşanmıştı. Şimdi sizi bu köyün başına gelenleri Yahudi bilim adamı Albert Einstein, Lübnanlı Müslüman Mustafa Tahhan ve Prof. Fahir Armaoğlu’nun kalemlerinden okumaya davet ediyorum. Bu tür çapraz okumalar asansör gibi malumatımızı bilgi katına çekecektir.

Önce Einstein ve arkadaşlarının 4 Aralık 1948’de New York Times’da yazdıkları:

“Ana yollardan uzak ve Yahudi topraklarıyla çevrili olan bu köy savaşa katılmamıştır, hatta köyü kendi üsleri olarak kullanmak isteyen Araplara bile karşı koymuştur. 9 Nisan’da terörist gruplar çatışmada hiçbir askerî hedefi olmayan bu barış yanlısı köye saldırmış, köyde yaşayanların çoğunu öldürmüş -240 erkek, kadın ve çocuk- ve bazılarını Kudüs sokaklarında dolaştırmak üzere esir almışlardır. Yahudi topluluğundan pek çok kişi yapılanların karşısında dehşete düşmüş olup Yahudi Ajansı, eski Ürdün Kralı Abdullah’a bir özür telgrafı çekmiştir. Ne var ki teröristler yaptıklarından utanacakları yerde, katliamdan gurur duyarak bunu halka duyurmuş ve o an ülkede olan tüm yabancı basını ceset yığınlarını ve Deyr Yasin’deki genel hasarı görmek için davet etmiştir.”

Şimdi Mustafa Tahhan’ın Filistin’e Büyük Komplo (1995) adlı kitabına eğilelim:

“Deyr Yasin Kudüs’e yakın bir köydü. Yahudi mıntıkasında küçük bir adaya benzerdi. Halkı, köylerinin Yahudilerle savaş yapmayacağına dair bir anlaşmaya varmıştı. Bir gece Yahudiler köyde bulunan bütün gençleri, çocukları, kadınları ve yaşlıları kıtır kıtır doğradılar. 250’den fazla insanı katletmiş ve kadınların karınlarını deşmek dahil korkunç bir şekilde gözlerini oymuşlar, kulak, burun, el, ayak gibi organlarını kesmişlerdi. (Amaçları) Filistinlilerin gönlüne korku salıp yurtlarını yuvalarını terk ettirerek hicrete zorlamaktı.” (s. 255)

İki tarafın görüşünü aldıktan sonra aynı katliamı bu defa siyasi tarih uzmanı Fahir Armaoğlu’nun Filistin Meselesi ve Arap-İsrail Savaşları (2017) adlı kitabından okuyoruz:

“İrgun ve Stern teröristleri 9 Nisan gecesi, Kudüs yakınlarındaki Deyr Yasin köyüne saldırdılar. Köyü ele geçiren İrgun ve Stern kuvvetleri, hamile kadınların ve çocukların da dahil olduğu 250 kadar Arap köylüsünü önce sokaklarda dolaştırdıktan sonra, hepsini kurşunlamışlardır. Arap Yüksek Komitesi ise, daha sonra köye girdiğinde, 250 ölü bulduklarını ve 100-200 kişinin de kayıp olduğunu bildirmiştir.” (s. 97)

Bugün Gazze ve Batı Yaka’da uygulanmakta olan büyük etnik temizliğin ilk korkunç adımıydı Deyr Yasin katliamı. Gözümün önünde yaşanan Gazze mezbahası Deyr Yasin’in devamıdır.

 

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/mustafa-armagan/siyonistlerin-deyr-yasin-katliami-43461.html