MUSTAFA ARMAĞAN - SAVARONA YATI 1 TON ALTINA SATIN ALINMIŞTI - 11 Ağustos 2024 Pazar

MUSTAFA ARMAĞAN - SAVARONA YATI 1 TON ALTINA SATIN ALINMIŞTI - 11 Ağustos 2024 Pazar

MUSTAFA ARMAĞAN - SAVARONA YATI 1 TON ALTINA SATIN ALINMIŞTI - 11 Ağustos 2024 Pazar


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Yıldız Sarayı’nın açılışında yaptığı konuşmada Savarona yatının restore edilip yabancı devlet adamlarıyla görüşmelerde kullanılacağı bilgisini verdi. Bir ara adı fuhuş skandallarıyla anılan, satın alındığı tarihte dünyanın en büyük ve en lüks yatı olarak ünlenen yatın ‘resmi’ hayat hikâyesi şöyle:

“Savarona” Hindistan’da yaşayan siyah kuğunun adıymış. Amerikalı bir milyarderin kızı olan Mrs. Cadwalader tarafından Hamburg’da özel olarak yaptırılmış. 7,5 milyon dolardan fazlaya mal olmuş ama ne gam! Gerçek bir gemicilik harikasıymış. Muhteşem şöminesi ve XVI. Louis tarzındaki antika yatak odası birlikte bu maliyet rakamının 10 milyon doların üzerine çıktığı bilinenler arasında.

ABD limanlarına bağlanacak 6,130 ton ağırlığında bir gemi için biçilen vergi astronomik rakamları bulduğundan yatın milyarder sahibesi bu vergiyi ödemeye yanaşmaz; ödemediği için de 1931 yılında denize indirilmiş olan yat Amerikan limanlarına yanaştırılmaz.  

Yatıyla iki defa dünya turuna çıkan ve gurbette gezmekten usanan milyoner sahibesi, 1938 yılında onu satmaya karar verir. Önce İngiltere’nin Southampton, sonra da Almanya’nın Hamburg limanında satışa çıkarılır. Lakin Hitler, muhtemelen ABD’den bir alacağına mahsuben haciz koydurmuştur gemiye. Bir başka kaynağa göre ise gizlice satın almıştır. Ne var ki, satışın resmi işlemleri tamamlanmamıştır.

Öte yandan Ankara’da, hastalığı epeyce ilerlemiş bulunan Atatürk’ün ıstırabını hafifletmek için bir gemi satın alınması gündemdedir. Sultan II. Abdülhamid için 1903 yılında satın alınan ama bir kez olsun binmesi nasip olmayan Ertuğrul gemisi, bacasından sürekli kurum püskürtüyor, misafirlerin üstünü başını berbat ediyordu (nitekim İngiltere Kralı beyaz üniformasıyla gemiye çıktığında elbisesine dökülen kurumlardan rahatsız olmuştu).

Öyleyse yenisi alınmalıydı. Hem de en lüksü ve en güzeli. 

Böylece Celal Bayar’ın başında bulunduğu hükümet dünyanın en lüks ve en büyük yatını satın almaya kalktı. Ancak gemiyi Hitler’in pençesinden kurtaramıyorlardı. 

Sonuçta ABD Başkanı Roosevelt’i devreye soktular. Vaktiyle Savarona’yı limanlarına yanaştırmak istemeyen Amerikalılar şimdi ona sahip çıkıyordu. Başkan Roosevelt Savarona’ya el koyan Almanlara misillemede bulunacakları tehdidini savurunca Hitler geminin Türkiye’ye satılmasına izin verdi.

Böylece adeta aslanın ağzından kurtarılan bu kuğu güzelliğindeki yat, kalabalık bir heyet tarafından satın alınıp 1 Haziran 1938 günü İstanbul’a getirildi. 

Atatürk hastalığının kritik bir safhaya girdiği 23 Temmuz’a kadar sadece 53 (bazılarına göre 56) gün kullanabildiği Savarona yatını, ışıklar iyice karartıldıktan sonra gece yarısı bir koltuk üzerinde terkedip Dolmabahçe Sarayı’na dönmüştü. 

Sorular, sorular

 Cevaplanmayacağını bilsek de soracağız:

Savarona’ya 1 milyon 250 bin dolar hangi hesaptan ödendi? (Bu miktar 1 ton 18 kilo altına tekabül etmektedir ki bugünkü satın alma paritesiyle 7,5 milyar dolar civarında tutmaktadır.) 

1938’de Gayri Safi Milli Hasılası 1,000 doların altında seyreden Türkiye’de bu son derecede masraflı yat alışverişi hangi akla hizmetle göze alınabildi?

İkide bir Osmanlı Devleti’nin Avrupa’dan aldığı borç parayla lüks saraylar yaptırdığını söyleyip eleştirenler, zamanın süper güçleri İngiltere ve ABD’de bile benzeri bulunmayan bu lüks yatın satın alınması hakkında neden bir türlü ağızlarını açmaz? Üstelik Savarona’yı satın aldığımız sırada mali sıkıntı sebebiyle İngiltere’den 10 milyon sterlin kredi almaya çalışıyorduk. 

Hitler’in yata el koyması ve ABD Başkanı’nın devreye girmesi üzerine bize satılması olayının arkasında başka hesaplar yatıyor olmasın sakın?

Ne gibi hesaplar? dediğinizi duyar gibi oldum. Mesela:

Sahi biz Savarona’yı Hitler’den mi yoksa Mrs. Cadwalader’den mi satın aldık? 

Yatı bize Hitler sattıysa bu alışverişin bedeli neyle ödendi? Nakit mi, vadeli olarak mı alındı? Yoksa ödenen miktar, iktisat tarihçisi Prof. Dr. Yahya Sezai Tezel’in verdiği bilgilere göre, 1937 yılı sonunda Türkiye’nin Almanya’dan 18 milyon TL tutarındaki alacağından mı düşülmüştü? (“Kliring” anlaşması gereği Almanya bizden ne kadar mal çekerse biz de Almanya’dan o kadar ithalat yapmak zorundaydık. Alacağımızın hatırı sayılır bir kısmını da krom gibi ham madenlerin satışı oluşturmaktaydı.)

Zengin Arapların gözdesiydi

Savarona’nın Atatürk’ün ölümünden sonra da misafirleri olmuştur.

Savarona’da görev yapmış olan emekli deniz albayı Kâzım Erbil bir dergide yayınlanan hatıralarında yatın ilginç misafirlerinden ve isteklerinden bahseder.

Mesela yatın ilk Amerikalı sahibesinin kendisi için yaptırdığı siyah mermerden mamul muhteşem banyoda Atatürk’ten sonra gözde bir çift ağırlanmış: Sonradan çocukları olmadığı için ayrılacak olan devrik İran Şahı Rıza Pehlevi ile Prenses Süreyya. Hatta bir defasında öğrenmişler ki, Prenses kilolarca süt istiyor. Hayır, içmek için değil, banyo yapmak için! Neyse, bulup göndermişler.

Daha sonra Irak Kralı Faysal müdavimi olmuş yatın, hatta onunla balık avına bile çıkmış.

Irak Kralı Naibi Abdülilah da Savarona ile en çok gezenlerden. 

2006 yılında basında çıkan haberlere bakılırsa Kuveyt kraliyet ailesi aylığına 1,5 milyon dolar ödeyip yazın iki aylığına kapatıyormuş Savarona’yı.

Unutmadan söyleyelim: 

Celâl Bayar’ın Cumhurbaşkanlığı zamanında Savarona’nın bir de görkemli Pakistan ziyareti vardır. Gemi Halife’nin ülkesinden gelmekte değil midir, Pakistanlılar tarafından olağanüstü bir ilgi, hatta izdihamla karşılanan yat ve misafirleri halk adeta hediyeye boğmuştur.

2010 yılından beri Kültür Bakanlığı’na devredilmiş bulunan yatın Cumhurbaşkanlığı makamı adına kullanılacağını biliyoruz artık. Nitekim bundan 9 yıl önce, 4 Mart 2015’te Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi Bakir İzzetbegoviç ile Savarona’da görüşmüştü. 

3 Ekim 1979 tarihinde kimilerinin sabotaj dediği bir yangında büyük ölçüde yanarak antika özelliklerini yitiren Savarona esasen satın alındığı 1938’den beri çözüme kavuşturulamayan bir sorun yumağı olmuştur. 

Dünyanın en lüks ve en pahalı yatının dünyanın en fakir ülkelerinden biri tarafından 1 ton 18 kilo altın karşılığında satın alınmasındaki tezadı açıklamak inkılap tarihçilerinin işidir ama onların cilalanacak masaları vardır ne de olsa.   

 

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/mustafa-armagan/savarona-yati-1-ton-altina-satin-alinmisti-46203.html