Yaşadığımız şu olaylar, zannedersem bizlere Yahudiler ve Hıristiyanlar hakkında daha fazla bilgilenmemiz gerektiğini göstermiştir. Öyle ya, işimiz gücümüz Yahudilerle ve Hıristiyanlarla, onlardan başka uğraştığımız kesim yok.
Şu anda onları okurken; “bizimle savaşan, yıllardan beri üzerimize ölüm yağdıran, topraklarımızı işgal eden, sakin zamanlarda bile en normal işleri bizi sömürmek olan Yahudi ve Hıristiyan dünyası hakkındaki bilgilerimizin yeterli olduğunu söylememiz mümkün değildir.
Hele sıcak gündem gereği bu konularda durmadan onları konuşuyor ve yazıyorsak müsaadenizle artık bu işi kulaktan duyma bilgilerle veya ezberlediğimiz bir kaç ayeti kerime ile yapamayız.
Bir kısım insanımızın zaten bunun farkına vardığı için bu hususta araştırmalar yaparak bilgilerini geliştirme yoluna girdiklerini anlıyoruz.
Fakat Müslümanlar olarak bu konuda daha sağlam ve sahih, ayağı yere basan bilgilere ve yorumlara dayanmamız gerekir.
Sadece hamasi veya ırkî duygulara hitap eden bilgilerin bizi yanıltacağını unutmayalım. Sakin, soğukkanlı ve çok yönlü yaklaşımların Müslümanların hayrına olacağını unutmayalım.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da öncelikle Kur’an-ı Kerim ve tefsirlerinden sonra Yahudilik ve Hıristiyanlık hakkında ihtisas yapan, yıllarını veren araştırmacı akademisyenlerin çalışmalarına öncelik vermeliyiz.
Diyanet İslam Ansiklopedisindeki ilgili maddelerden sonra Prof. Baki Adam, Prof. Mahmut Aydın, Prof. Şinasi Gündüz, Prof. Ömer Faruk Harman, Doç. Zafer Duygu, Doç. Yasin Meral, Prof. Ekrem Sarıkçıoğlu, Prof. Özcan Hıdır hocaların eserlerini tavsiye ederiz.
Zannedersem bunlardan önce Mevdudi ve Seyyid Kutup’un eserlerini okumuş olmalısınız.
Unutmayalım ki bundan sonra işimiz gücümüz hep Yahudi ve Hıristiyanlarladır. Savaşımız da onlarla, ticaretimiz de onlarla, ihracatımız da onlarla, ithalatımız da onlarla, ilticamız da onlarla, turizmimiz de onlarladır.
Ne Müslümanlar ayağını Batıdan çekecek ne de onlar ayaklarını buralardan kesecek.
O halde onları çok çok iyi öğrenmeliyiz vesselam.