Tabii böyle sormadım ölen adamın yaşını ama nerdeyse soracaktım.
Aslında “Rahmetli kaç yaşındaydı?” derken aklımdaki sezondu. Çünkü adamın işi gücü futboldu, futbol dünyasının en önemli zaman ölçümü sezondu ve bir de “hafta sonu” idi, maçlar hep hafta sonu olduğuna göre. Ama genel toplamı da sezondu.
Dikkat ederseniz resmi olarak bildiğimiz zaman ölçülerinin dışında insanların mesleklerine ve meşreplerine göre de zaman ölçüleri vardır, kendi aralarında hep o ölçüleri kullanırlar.
Sezon, sadece futbol dünyası arasında değil ticaret ve üretim dünyasında da kullanılır. Hep sezonlar beklenir, bu sezon kaybedenler artık gelecek sezonu beklerler.
Tarımla uğraşanlar da sene yerine “hasat” veya “ekim” ölçülerini kullanırlar, hasattan hasada borçlanırlar, borçlarını öderler.
Öğrencilik yıllarımızda sabah derse geç gelen arkadaşımıza öğretmen;
“Evinizle okul arası kaç dakika?” diye sormuştu da arkadaş cevap vermeden haylaz bir arkadaş “Bir sigara içimi” demişti, hem gülüştük hem yeni bir zaman ölçüsü öğrenmiştik, hem de o arkadaşın kimliğinden bir parça.
Bir başka kardeşimiz de evleri ile okul arasındaki mesafeyi “bir Yasinlik” demişti, biz biliyorduk o kardeşimizin böyle mesafeleri nasıl değerlendirdiğini.
Bizim insanımızın böyle küçük zaman dilimi için kullandığı bir başka ölçü daha vardır; “teşehhüd miktarı”. Özellikle birisine şöyle kısaca uğrayıp selam verme, azıcık oturup kalkma miktarıdır.
Mesele kelimelere kafayı takmak değil, hayatımıza nelerin yön verdiği, hayatımızı nelerle doldurduğumuz meselesidir. Mesafeyi ölçerken “bir sigara içimi” ile “bir Yasinlik” arasında da dünyalar kadar fark olduğunu unutmayalım.
Hiç dikkat ettiniz mi, Kasas suresinde Hz. Şuayb Hz. Musa’ya kızlarından birisini sekiz yıl değil de “semaniye hicac - sekiz hac mevsimi hizmet karşılığında nikâhlamak istediğini, bunu ona tamamlarsa daha iyi olacağını söyler.(Kasas 27)
Demek ki Hz. Şuayb ve Hz. Musa (Allah’ın selamı onların üzerine olsun) hacdan haberdarmış ki bunu ölçü olarak kullanıyorlar.
Hatta son zamanlarda bir takım akademisyen ve araştırmacılar bu kelime üzerinde durarak söz konusu bu haccın nereye yapıldığına dair kafa yormaktalar, Kâbe olma ihtimalinden söz ediyorlar. Öyle ya, mademki yeryüzünde insanlık için inşa edilen ilk ev, ilk ibadethane Bekke-Mekke” olduğuna göre…
https://dogruhaber.com.tr/yazar/mehmed-goktas/21987-ozrunuz-kabul-edilmemistir/