Görünen o ki kaybedeceği bir şeyleri olanlar hiç bir şey yapamayacaklar!

Aslında bu gerçeği teori olarak biliyor ve yeri geldikçe yazıyorduk, konuşuyorduk. Fakat Gazze direnişiyle birlikte bu gerçek öyle netleşti ki, kabullenmeyecek kimse kalmadı.

Bir şeyleri olanlar ve o bir şeylerini kaybetmekten korkanların Gazze için hiçbir şey yapamayacaklarını bilelim ve hesabımızı ona göre yapalım.

İster bireyler olsun, ister şirketler olsun, ister devletler olsun, bu söylediğim hepsi için geçerlidir.

Diyorum ki acaba Gazzeli kardeşlerimiz bunu biliyor muydu, inşaallah biliyorlardı ve hesaplarını ona göre yapmışlardır.

Onun için diyoruz ki, kaybedeceği bir şeyleri olmayanlar, birleşin, bir araya gelin! Kaybedeceği bir şeyleri olanlardan size bir hayır yoktur.

Sadece Siyonist terör devletiyle değil, Amerika’ya, Avrupa’ya bir şeyler satanlar, onlardan bir şeyler alanlar, daha başka ilişkisi olanlar Gazze’ye el uzatamadılar ve uzatamayacaklar.

Durum böyle olunca yola çıkacağınız, hele Allah yolunda cihada çıkacağınızda hesabınızı çok iyi yapın, kimlerle birlikte hareket edeceğinize iyi karar verin.

Acaba bu şekilde peşin hüküm vererek yanılıyor muyuz? İnşaallah yanılıyoruz, insanımız bizim zannettiğimiz gibi değildir.

Hey bir şeyleri olanlar! Haydi bizi utandırın!

“Şöyle bir kenara çekilin bakalım!” deyin bize, “Sizin yaptığınız gibi bu iş öyle bağırıp çağırmakla olmaz” deyin. Gazze’ye nasıl destek olunurmuş, Gazze’nin imdadına nasıl yetişilirmiş bize bir gösteriverin, bizi bir utandırın; doldurun tırlarınızı çıkarın Gazze yollarına, sürün gemilerinizi Gazze limanına doğru, boşaltıverin Siyonist malları marketlerinizin raflarından, iptal edin bütün bağlantılarınızı bu kuduz köpeklerle!

Haydi utandırın bizi! O zaman biz de diyelim ki, gerçekten “Kuvvetli mümin zayıf müminden hayırlıymış!”