Merak etmeyin, iyiye gidiyor hem de çok iyiye gidiyor. Hatta bizim tahmin bile edemediğimiz güzelliklere gidiyor.

“Diyarbakır nereye gidiyor?” diye sormamızın sebebi; önümüzdeki günlerde ve yıllarda Rabbimiz daha hangi güzellikleri lütfedip gösterecek düşüncesidir.

Pazar günü gerçekleştirilen Kur’an’a sahip çıkma mitingi şu ana kadar şahit olduğum en kalabalık mitingdi. Peygamberine sahip çıkma konusunda dünyada başı çeken Diyarbakır Kur’an’a sahip çıkmada da çok büyük bir farkla başı çekmiş, civardaki bütün caddeler kilitlenmişti.

Maalesef bu mahşeri kalabalığı görüntü olarak yansıtamayan organize ekibi eksiklerini görmeli ve gidermelidir.

Pahalılıktan, zamlardan ve bunaltıcı sıcaklardan başka bir şeyin konuşulmadığı Türkiye’de Kur’an’a sahip çıkmayı kendisine birinci gündem yapan Diyarbakır’ı Kur’an’ın sahibi olan Allah (cc) elbette karşılıksız bırakmayacak, daha da aziz eyleyecektir.

Şu gerçek de asla unutulmamalıdır; Diyarbakır’da Peygamber Aleyhisselam’a ve Kur’an-ı Azimüşşan’a sahip çıkan sadece bir camia değil zannedildiğinden çok daha büyük bir kesimdir.

Yani Diyarbakır’da eğer söz konusu Kur’an ise, Hz. Muhammed Aleyhisselam ise İslam ise siyasi görüşler bir tarafa bırakılmakta şehir ayağa kalkmaktadır.

İşte bunun üzerinde kafa yorulmalıdır. Bu aşkla, bu imanla başka neler yapılabilir, nerelere ulaşılabilir, bunun üzerinde durulmalıdır.

Çünkü Diyarbakır’daki bu iman onu çok yükseklere çıkaracak bir potansiyele sahiptir. Son yirmi yıldan bu yana Türkiye’nin hiç bir şehri bunu gösterememiştir.

O halde başta alimler, entelektüeller, üniversiteler, medreseler ve siyasiler Diyarbakır’ın İslam dünyasındaki layık olduğu yeri alması için bir araya gelmeli ve gayret göstermelidir.

Ayrıca şu da unutulmamalıdır; Diyarbakır bu anlamda ülke sınırlarını aşmış, İslam adına yapılan bütün etkinliklerde Ümmet coğrafyasından sayısız temsilci iştirak etmiştir.