LOKMAN YILDIRIM - KALK VE ŞEYTANA İLK TAŞI SEN AT - 26 Temmuz 2024 Cuma

LOKMAN YILDIRIM - KALK VE ŞEYTANA İLK TAŞI SEN AT - 26 Temmuz 2024 Cuma

LOKMAN YILDIRIM - KALK VE ŞEYTANA İLK TAŞI SEN AT - 26 Temmuz 2024 Cuma


Eski yaşanmış bir hikayedir:

İstanbul’da bir kız öğrenci yurdu önü. Baba kızını yurda bırakıyor. Kız babasına:


-Baba bari 10 TL versen…


Baba:

-Kızım vallahi yok. Kız boynu bükük yurda girerken konuşmaya uzaktan şahit olan bir esnaf dönüp babaya:

-Çabuk kızını geri çağır arka cebimde kalmış bu 100 TL’yi kızına ver. Baba yok desede adam ısrar edince parayı alıp kızına veriyor. Kız ise çok mutlu oluyor.

Olaya şahit olan lokantacı bir esnaf yurda girip kızı çağırın diyor. Kız geliyor ve kıza:


-Kızım ne zaman acıkırsan gel yemeğin benden ve ne zaman harçlıksız kalırsan harçlığın da benden.” diyor. Kız, peki amca sağol deyip gidiyor.


Esnaf yolda karşılaştığı bir arkadaşına yaşanan olayı anlatıyor. Bu sefer o kızı çağırıyor ve kıza:


- Şu evrakları çıkart gel kızım 10 ay boyunca ayda sana 500 TL burs vereceğim. O esnada gözü kızın eski ve oldukça yıpranmış ayakkabılarına takılıyor. Diyor ki, kızım şu 500 TL’yi al ihtiyaçların vardır senin…


Kız siz diyor, hangi vakıfsınız?


Adam, bütün bunlar Allah rızası için kızım. Ama sana bir şartım var. Mezun olup maaş almaya başladığın zaman sen de köyünden bir ihtiyaç sahibine aldığın burs kadar vereceksin.


Kız:


-Bunu sen nasıl kontrol edeceksiniz amca?


-Onu senin vicdanın kontrol edecek kızım. Allah her şeyi görüyor diyerek oradan ayrılıyor.


Bu tür örnekler geçmişte çokça vardı. Ben şahsen çok şahit oldum. İnsanlar, hayır hasenat yolunda adeta yarışırlardı. Ne yazık ki azaldı.


Değerler değişti. Değerler değişince de insanların öncelikleri değişti. İstikamet değişti. Tabir yerindeyse insanlar dünyaya hakim olmanın kavgasını veriyor. İnsanlığın yaşadığı sıkıntıların temelinde de bu kavga var. Kanaatsizlik ve aç gözlülük kavgası.


Hz. Peygamber buyuruyor: “Sizin en hayırlınız insanlara faydalı olan, iyilik eden kimsedir.” “İyilik sadakadır, tebessüm sadakadır.” Bırakın tebessüm etmeyi kimse kimseye selam vermez oldu. Ne yazık ki…


Hz. Peygamberden bir hatırlatma daha: “İyilikler fenalıkları giderir.” buyuruyor. Ben, kötülüklerin artmasını, kıtalar dolaşma mesabesine gelmesini iyiliğin ve iyi insanların azalmasına bağlıyorum.


Devam edelim..


İyilik meyve veren ağaç gibidir. İyilikte hayat var, bir yaşam var, bereket ve huzur var. Kötülük ise meyve vermeyen ağaç, hayat yok, hayır yoktur. Huzursuzluk çok. Kavga döğüş, anarşi var.


Yaşıyor ve görüyoruz. Hiç kimse bugün yaşadığı hayattan memnun değil. Mutlu değil. Zengin de olsa fakir de olsa böyle. Memnuniyetsizlerin sayısı endişe verici oranda artmaya devam ediyor.


Kötülük büyük bir bela, insanlık için büyük bir dert. Kötülük, ahlaksızlık hiç bu kadar yayılmacı ve bulaşıcı olmamıştı. İnsanlık hiç bu kadar büyük ve tehlikeli bir belaya çatmamıştı bugünkü kadar. Allah bilir ama kıyamet çok uzak değil. Koptu kopacak.


Başını büyük şeytan Amerikanın çektiği bugünkü dünyanın hali hiç iç açıcı değil. Her yerde kan, gözyaşı, savaş ve soykırım var. Dünya adeta kan gölüne dönmüş! Filistin bunun son örneği…


Dün, bebek katili, eli kanlı soykırımcı Netanyahu ABD Kongresi’nde yaptığı konuşmada suç ortakları tarafından ayakta alkışladı. Taktir gördü. Müslüman soykırımına devam et dendi.


Bizler ne yapıyoruz?


Sessiz kalmaya devam ediyoruz. Katillerin suç ortağı olmayı sürdürüyoruz. Çok uyudun, uyan artık. Silkin ve kendine gel. Çünkü sen bir devsin. Uykusu az olur devlerin, uyan..


“Davransana… Eller de senin, baş da sendir!” Amerika’ya, İsrail’e, Haçlılar’a ilk taşı günahsız olanımız atsın.

 

https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/kalk-ve-seytana-ilk-tasi-sen-at-5536/