Türkiye Gençlik STK’ları Platformu, merakla beklediğim “Türkiye’nin Gençleri” araştırmasını yayınladı. Türkiye dağılımını dikkatle gözeten ve 15-30 yaş arası 8.000 denekle yapılan araştırma, benim açımdan çarpıcı sonuçlarla dolu. Bugün, o sonuçları sizinle paylaşmak istedim.
“Gelecek beş yıl içerisinde hayatınızın ne yönde değişeceğini düşünüyorsunuz?” sorusunun cevabı ile başlayayım. “Olumsuz olacak” diyenler yüzde 22, “değişmeyecek” diyenler yüzde 34, “olumlu yönde değişecek” diyenlerse yüzde 44. Doğrusu bu sonuçları endişe verici buldum. Endişe verici çünkü iki gençten birinin “umudum yok” dediği bir ülkemiz var.
“Mutlu olmak için ne lazım?” sorusuna verilen cevaplarda da endişe verici bir durum var bana kalırsa. Çünkü ilk sırayı “para” almış yüzde 25 ile. “Parayla saadet olmaz” ilkesi tarihe karışmış görünüyor.
Madem “endişe ile” devam ediyoruz, alın size çok endişe verici bir sonuç daha. “Cevap yok” kısmını da dahil edersek -ki etmeliyiz- bireysel uyuşturucu kullanımı yüzde 8,5, alkol kullanımı ise yüzde 35. “Çevrenizde kullanan var mı?” sorusuna verilen cevaplar ise daha da umut kırıcı. Uyuşturucu kullanımı yüzde 13, alkol kullanımı ise yüzde 53. Burada hem iktidara, hem politika üreticilere, hem de sivil toplum kuruluşlarına devasa görevler düştüğü açık. Doğrusu, 15-30 yaş arası 100 gencimizden 13’ünün uyuşturucu kullandığı bir ülkede an itibariyle ne yapıyorsak bırakıp bu sorunun çözümü için kolları sıvamak lazım. Her zeminde ısrarla söylediğim bir şey var. “Uyuşturucu tacirlerine göz açtırmamak” ile “uyuşturucu kullanımının azalması” arasında anlamlı bir bağ yok. Bu, başka yöntemlerle, başka tedbirlerle halledilebilecek bir sorun.
“Hiçbir kültür sanat dalıyla ilgilenmiyorum” sorusunun cevabının yüzde 27,7 çıkmasını son derece doğal karşıladım. Hatta her şeye rağmen “umut verici” bile buldum bu sonucu. Bu Kültür Bakanlığı’yla, bu kültür politikalarıyla, bu yerel yönetimlerle falan ancak bu kadar olur.
“Bilgiyi nereden alıyorsun evladım?” çoklu sorusuna verilen cevap da şaşırtmadı: Yüzde 72 ile e yüksek oran internette. Tekrar olacak ama söyleyeyim. Bakanımız, vekilimiz, belediye başkanımız “kendi algı ve popülerlikleri” için trol besleyeceğine gençlerimizin “doğru bilgiye erişmesini” sağlayacak işler yapsalar çok çok iyi olur. Var mı “kim kimdir portalın?” Yok. Var mı adam gibi bir “Türk edebiyatı portalın?” Yok. Var mı adam gibi “Türklerin tarihi portalın?” Yok. Çocuklarımızı bilgi kaynağı olarak Vikipedi’ye mahkum ettikten sonra “bugün sayın bilmem kimle istişarelerde bulunduk” tweetinin altına yalandan etkileşim kassan ne olur kasmasan ne olur?
Yerim yetmeyecek. O yüzden araştırmanın bazı çok önemli sonuçlarını başka bir yazıya bekleteyim. Zira çok ama çok önemsediğim bir sonuca yer vermek istiyorum.
“Din ile ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?” diye sorulmuş gençlere. “Din ve tanrı meselesi beni ilgilendirmiyor” yani “deistim” cevabını verenlerin oranı yüzde 3,5. Evet. Doğru duydunuz. Türkiye’nin dört bir yanında 8.000 denekle yapılan, hata payı çok düşük bir araştırmada çıkan sonuç bu. Yüzde 3,5. Yani yüzde 35 değil, yüzde 15 değil, yüzde 5 bile değil. E yani sormayalım mı şimdi “ben olmazsam din elden gider” türküsü çağıran hokkabazlara. “Hani imam hatip okullarında deistlerin oranı yüzde 40 idi? Hani Rambo’ydunuz, yılan yiyordunuz? Hani çocuklarımızı imam hatiplere yollamamamız hayrımıza olurdu? Hani Allah’ın dini perişan olurdu siz olmasanız?”
3,5 yahu 3,5. O da imam hatiplerde falan değil, tüm Türkiye genelinde. Yani akıl ve mantıkla düşünürsek imam hatiplerde deist oranı en kötümser ihtimalle bile yüzde 1’in altında. “Bu deizm feryad-ı figanının altında bir operasyon var” deyip duruşum boşuna da değil, boş da değil yani.
Hadi şimdi o kaçınılmaz soruyu sorayım. Memleketin 100 çocuğundan 13’ü uyuşturucu kullanıyor. 100 çocuğundan 25’i mutluluğun anahtarı olarak parayı görüyor. Yüzde 56’sı gelecekten umutsuz… Bir iki ezber cümle, bir iki yalandan vaaz dışında bu üç sonuç için bir şey yaptığınızı niçin görmüyoruz da sayıları yüzde 1’i bile bulmayan “imam hatipli deistler” için üstünüzü başınızı yırtıyorsunuz hoca(!)lar?
Çocuklarımıza katkı vermek yerine çocuklarımıza katkı veren kurumları yıpratarak varmaya çabaladığınız yer neresidir? Operasyon çekmiyorsanız ahmaksınız; ahmak değilseniz operasyon çekiyorsunuz. Her iki durumda da üzerinize yapıştırılmış “hoca” unvanını hak etmiyorsunuz.
Dahasını da söyleyeyim de derdim anlaşılsın. “Türkiye’nin Gençleri” araştırmasını inceleyince gördüğüm manzara “gençlere dair güncel tartışmaları” desteklemiyor.
Tam tersine yeni ve acil gündem maddeleri teklif ediyor bize. Şu ezberlerden kurtulup kolları sıvasak iyi olacak, çok iyi olacak.
Kaynak / Yeni Şafak Gazetesi