İSMAİL KILIÇARSLAN - MİCKEY MOUSE ATATÜRK’TEN BÜYÜK MÜ ŞİMDİ? - 05 Ağustos 2023 Cumartesi

İSMAİL KILIÇARSLAN - MİCKEY MOUSE ATATÜRK’TEN BÜYÜK MÜ ŞİMDİ? - 05 Ağustos 2023 Cumartesi

İSMAİL KILIÇARSLAN - MİCKEY MOUSE ATATÜRK’TEN BÜYÜK MÜ ŞİMDİ? - 05 Ağustos 2023 Cumartesi


Önce sosyal medyada “muhetesem0640” mahlası ile tespitin kralını yapan bir kullanıcının yazdıklarıyla başlayayım: “Vallahi sosyoloji bilmiyorsunuz? ‘Efendim biz halka bunların Atatürkçü olmadığını göstereceğiz!’ Lan halk da Atatürkçü değil zaten. Neyi gösteriyorsun? Atatürkçülük adında somut bir ideoloji de yok zaten. Yaşam tarzını ideolojiye dönüştürmüş nefretle dolu bir kesim var sadece.”

Bu, burada bir dursun. Hatta bu, burada hep dursun.

Yeni Şafak gazetesinde 10 yıldır yazıyorum. Değişmeyen yazı konularımdan biri de memlekette “kültürel iktidar” bağlamının bir alt kümesi olarak gördüğüm ve bizatihi o mekanizma tarafından kendilerine “sanatçı” payesi verilen müptezel, menfaatçi, yavşak “soytarı takımı” olagelmiştir. Bu soytarı takımının ipliğini pazara çıkarmaktan zevk aldığımdan değil. Asıl amacım, bizi dört bir yandan saran kültürel kuşatmaya dikkat çekmek, imkân bulunduğunda bu kuşatmayı yarmak için her türlü eylemi gerçekleştirmeyi tavsiye etmektir.

Kerametleri kendilerinden bile menkul olmayan, renk değiştirmede bukalemun hayvanlarını, kılık değiştirmede Tom Braks abimizi kendilerine hayran bırakan bu takımın bir tanrıları bir de peygamberleri vardır. Tanrıları para, peygamberleri de şöhrettir. Bu iki kavram dışında hiçbir kutsalları, hiçbir ilkeleri, hiçbir tutarlılıkları yoktur, olmamıştır, olmayacaktır da.

Son olay, bu sınıfın küresel kültür endüstrisi ve sermaye karşısında nasıl çukurlaştıklarını bir kez daha ve ibretlik şekilde ortaya koymuştur.

“Son olay” dediğimi biliyor olmalısınız. Türkiye’ye hızlı bir giriş yapan Disney Plus platformu, -bütçesini doğru okuduysam- 8 milyon dolar harcayarak ve “küresel ağında yayınlamak niyet ve beyanıyla” bir Atatürk dizisi yaptırdı. Dizi yayına hazırken bunu platformda yayınlamayacağını, sinemalarda göstereceğini açıkladı. Sebebi de çok basitti: Ermeni lobisi, Atatürk’ün anlatıldığı bir dizinin küresel platformda gösterilmesine şiddetle karşı çıktı ve Disney, Ermeni lobisinin bu tehdidini göğüslemek yerine diziyi platformdan uzak tutmayı tercih etti.

Beklenildiği gibi memleketin Atatürkçüleri “Disney Plus aboneliklerimizi iptal ediyoruz” kampanyası başlattılar ve tepkilerini organize ettiler. En azından “organize etmeye çalıştılar” diyelim. Bekledikleri, umdukları desteği pek de bulamadılar bu sefer. Çünkü mesele “iktidara öfke kusmak” değil, bir küresel sermaye odağına kafa tutmaktı. Gavura “gavur” demekti yani.

Cem Yılmaz’ından Şahan Gökbakar’ına, Eda Ece’sinden Gökhan Özoğuz’una bu muazzez millete Atatürkçülük dersi veren, ellerine geçen her fırsatta Atatürk vurgusu yaparak halkı aşağılayan, mevcut iktidara Atatürk üzerinden nizam vermeye çalışan, hatta nefret kusan bu takım ne yaptı dersiniz? Sahip oldukları sosyal medya gücüyle “iktidarın aleyhine olabilecek” her olaya balıklama dalıp duyar üzerine duyar kasan, baret takıp yangın söndürme şovu yapan bu arkadaşlar beklendiği gibi bu konuda da öncülük ettiler mi? Her gün ikişer sosyal medya gönderisi paylaşıp insanları Disney Plus’u boykot etmeye çağırdılar mı?

Elbette ve tabii ki hayır. Çünkü Disney Plus bunların küresel mabetlerinden biri. Bunların tanrıları da peygamberleri de Disney Plus’ta mücessem hâle gelmiş durumda. Değil seslerini, çıtlarını çıkaramadılar. Çıkaramazlar da. Hadlerine değil.

Hele hele bu takımın içinde öyle bir karakter var ki, tam evlere şenlik. Tanırsınız siz onu. Her hıyara tuz alıp koşan bir duyar kasıcısı, bir “gösteri peygamberi” herif hani.

Bu şahıs, Ayasofya Camii’nde, caminin “fethin ve muktedir olmanın sembolü” olduğu gerçeğinin altını çizmek üzere hutbeye kılıçla çıkılması üzerine İstiklal Mahkemesi göndermesi yapmış, Diyanet İşleri Başkanımızı zımnen idamla tehdit etmiş, “Atatürk de Atatürk” yazarak memleketteki derin ayrışmayı kendince daha da derinleştirmişti. Beklemez misiniz şimdi Disney Plus’ın Ermeni lobisinden tırsarak Atatürk dizisinden vazgeçmesini bu arkadaşın protesto etmesini?

Asla edemez. Yeni filmi için Disney Plus’la anlaşmamış olsa da edemezdi üstelik. Niye biliyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Mustafa Kemal’in tam aksine, bu başıbozuk takımı elindeki kılıcı gâvura sokmak yerine kendi… Tövbe estağfurullah.

Neyse, ciddileşeyim. Ciddisi üç meseledir. Birincisi, bu takımın memlekete yaptığı kötülüğün telafisi oldukça zordur. Dolayısıyla Disney’in bu hareketini protesto edememelerini bir bakıma olumlu buldum.
Belki insanların bir kısmı bunların ne mal olduğunu anlar bu vesileyle.

İkincisi, Türkiye’ye giren küresel dijital platformları “yolunacak kaz” gören bu ekibin organize dolandırıcılıklarını, üç kuruş etmeyecek dizilerini ve filmlerini nasıl ve hangi düzeneklerle milyonlarca liraya bu platformlara fatura ettiklerini, her gün bir platformdan niçin “yerli yapımları azalttık, durdurduk” açıklaması geldiğini çok yakında konuşmaya başlarız bence. İsimler ortaya saçıldıkça, bu organize dolandırıcılığın boyutları daha da şaşırtıcı bir hal alır. Özellikle, memleketin en etkili yapım firmalarından birinden çıkan ve bu platformları ele geçirip kafalayan yöneticilerin yediği haltlar ortaya saçıldığında herkesin “vay be” diyeceğinden eminim. O yüzden de susuyorlar, susmak zorundalar, başka çareleri yok. Ancak Disney Plus Türkiye’den çekilme kararı falan alır yahut bu fırsatçılar Disney’den kazanmayı umut ettikleri parayı misliyle bir başka yerden kazanabileceklerine ikna olurlarsa konuşurlar. O yüzden memleketin Atatürkçüleri bir para toplama kampanyası falan yapıp toplanan paraları bunlara ateşleyebilirler.
Görün bakalım nasıl da “en Atatürkçü” olur bunlar.

Üçüncüsü ve en ciddisi de şudur. Gelin, memleketin Atatürkçülerini, kurulduğu 1930’lardan bu yana faşist ve ötekileştirici içerikleriyle “berbat” bir karnesi olan Disney’in yapacağı Atatürk dizisinden medet ummaktan kurtaralım. Mehmet Bozdağ dostumuza bir Atatürk dizisi sipariş edelim. Hiç merak etmeyin, hakkını vererek yapacak ve dizisi en az
100 ülkede gösterilecektir.

Sonun sonu: Yazık bu memlekete. Bu kifayetsiz takımın gündem belirlediği, kanaat oluşturduğu bir yere geldik. Vallahi yazık. Mickey Mouse’u Atatürk’ten büyük gören bu çakma ve çıkmalara insanlar “kendi bahçelerinde oyalanıyor” diye “hastırın lan oradan” demeyecek ya, ona daha da yazık.

 

https://www.yenisafak.com/yazarlar/ismail-kilicarslan/mickey-mouse-ataturkten-buyuk-mu-simdi-4550602