Merhum Ziya Paşa’nın dünya durdukça yaşayacak bir beyti şöyledir:
Yıldız arayıp gökte nice turfa müneccim
Gaflet ile görmez kuyuyu reh-güzerinde
(Açıklaması: Birçok acemi müneccim (“gökbilimci”), gökte yeni yıldızlar keşfedeyim derken gaflete dalarak yollarının üzerindeki kuyuyu görmez de içine düşerler.)
Bu beyit bana da şunları söyletti:
Olmadan olmuş gibi ahkâm kesen çok medyada
Evdeki bulgurdan olmuş yol alırken Dimyat’a
Kîmi de dalmış halâye hep gezer göklerde de
Basmıyor görmek için gerçek nedir yerlerde de
Kur hayal lakin önün gör düşmeden kör kuyuya
Aklı kullan ver nasibin işlesin beş duyuya
Yalnız aklın yetmez elbet nefs-i emmâren de var
Ger dilersen kurtuluş olsun sana rehber o Yâr
Bir yanılmaz yâr ararsan izle sen Peygamberi
İşte buldun şanlı Yâr’i hak yolunda rehberi
Hâsılı:
Hayal kurmadan, ileriye dönük plan program yapmadan elbette olmaz, ama hayal, ayağımızı yerden keserse havalanır sonra fena halde düşeriz.
Sonunu hesap etmeden adım atar yanlış yönlere gidersek yolda kalır şişeriz.
Yakın tehlike var iken buna karşı gerekli tedbirleri acilen ve kâmilen almak gerekirken o aşamada gereksiz olan detaylarla meşgul olursak düşmana yol döşeriz.
Ömür kısa, yol uzun, sonuna varmak mümkün değil, bir menzilde her birimizin yolculuğu son bulur, ama arzular, emeller, hayaller son bulmaz. Asıl hedefimiz Allah rızası, O’na güzel kulluk, bu sebeple dünyada erdemli, ibadetli, olabildiği kadar takvalı bir hayat olursa Cemâl’e vuslatın da tecellîgâhı olan cennetin önündeki bütün engelleri aşarız.
Haydin namaza,
Haydin güzel kulluğa,
Ve haydin kurtuluşa!
www.yenisafak.com