VAKIF & PLATFORM ORTAK KAMPIMIZA DAİR NOTLARIM:
(05 ŞUBAT 2021 TARİHİNDE VEFAT EDEN MEHMET GÖĞÜS KARDEŞİMİZİN, 2017 YILI YAZ AYLARINDA DÜZENLENEN FÜTÜVVET EVLERİ GENÇLİK, EĞİTİM VE TANIŞMA KAMPIMIZA DAİR İZLENİMLERİNİ, KENDİSİNE RAHMET DİLEYEREK SUNUYORUZ)
Fütüvvet Evlerimizden yeni mezun olan ve düzenlediğiniz organizasyona “Kamp Hatipleri” grubu arasında katılan bir kardeşiniz olarak, gözlemlerimi sunma imkanı verdiğiniz için hocalarıma teşekkür ederim.
Öncelikle, en dikkatimi çeken noktayı belirterek söze başlayayım. Daha önceki yıllarda gerek sizinle ve gerekse diğer kardeş kuruluşlarla birçok kampa katıldım. Lakin, sizlerin tertip ettiği bu kamplarımızdaki sistem hiç bir yerde yoktu, diyebilirim. Daha önceki kamplarda, ya başlangıçta ya da sonuna doğru bir gevşeme mutlaka oluyordu. Belirlenen programlara harfiyen uyulması mümkün olmazdı. Hamd olsun bizim kampımız, başlangıçta nasıl idiyse bitişi de öyle oldu. Bunu ancak bu işi kendine dert edinenler başarabilir.
Bizler hayatımızda sürekli: “Zaman az, vaktim yok, yetiştiremiyorum” gibi sözler söyleriz ve benzeri yakınmaları çevremizden de sıklıkla duyarız. Bir söz vardır: “İki şey geri gelmez” diye. 1- Gençlik… 2- Zaman... Kampımızda, hem zamanın nasıl kullanılması gerektiği, hem de gençliğin hayata nasıl bakması ve hayatını ne gibi temeller üzerine inşa etmesi gerektiği çokça vurgulandı. Zamanın azlığından hep şikayet ederiz, dedik ya. Kampta şahit olduk ki, aslında zaman bulmakta bir problem yok. Gün boyunca ihtiyaç duyulan ve programlanan her şeyi rahatlıkla gerçekleştirebildik ve zamanın da kaldığına da şahit olduk.
Bir Müslüman gencin dünyaya nasıl bakması gerektiği üzerinde duruldu. Bu da mühimdi. Müslüman dediğin, teyakkuz halinde olmalı. Hayatını, “nasıl eserse öyle yaşarım” anlayışına teslim etmemeli.
Hatip arkadaşlarımız tarafından cemaatle hareket etme, ekip çalışmasının önemi ve birlikte bir şeyler başarma üzerinde çok vurgu yapıldı. Aslında önemli problemlerimizden birinin bu olduğunu düşünüyorum. Hamd olsun, bunun da son derece incitmemeye dikkat ederek, gençlerimize aşılandığını düşünüyorum. Hep belirttiğiniz bir söz vardır, Emir Hocam: “Hayatımızı mı namazımıza göre, yoksa namazımızı mı hayatımıza göre düzenleyeceğiz?" Aynen öyle oldu. Kamp programımızda her şeyin namaz vakitlerine göre düzenlendiğini gördük. Ancak, eksikliğini hissettiğim bir konu vardı, derslerde: "Müslümanın İslam dışı sistemlere bakışı acısı nasıl olmalıdır, iç veya dış siyasete yaklaşımı nasıl olmalıdır?" başlıklı bir ders, beklemedim desem, yalan olur.
Aslında kamp süresince en çok dikkatimi çeken mesele, yetmişlere merdiven dayayan sizin gibi birinin, inandığı davası için nasıl çalıştığı hususu... Yaşıtlarınızın çoğu, belki tatil köylerinde dinlenirken; sizin, gençliğin değerlerini tanımasını kendinize dert edindiğinizi görmek, beni en çok motive eden ve fedakarlık yapmam için bana en çok etki eden yöndür. Gelecek adına bize ışık oluyor, Fütüvvet Vakfımız ve Hedef Platformumuz. İnşh, daha iyi yarınlar için bizler de sıramızı bekliyoruz. Allah katında gayretlerinize şahitlik edeceğimizi belirtmek isteriz. Vesselâm.