FÜTÜVVET MEKTEBİ - Canip AKSUZ (Eğitimci) - ÖZGÜRLÜĞE DAİR - 25 Mart 2021

FÜTÜVVET MEKTEBİ - Canip AKSUZ (Eğitimci) - ÖZGÜRLÜĞE DAİR - 25 Mart 2021

FÜTÜVVET MEKTEBİ - Canip AKSUZ (Eğitimci) - ÖZGÜRLÜĞE DAİR - 25 Mart 2021


ÖZGÜRLÜĞE DAİR

         ‘’Kişi sonuçlarına katlanmak şartıyla istediği her şeyi tercih etme hakkına sahiptir.’’ diyordu Halil Cibran. Gerçekten insanlar özgürlüğü nasıl anlıyorlar, daha doğrusu biz özgürlüğü nasıl anlıyor ve nasıl tanımlıyoruz? Bu çok önemli bir meseledir. İslam yani Tevhid ‘’ dünyada eşi benzeri olmayan bir özgürlük sloganıdır ‘’ diyordu, adını hatırlayamadığım bir yazar. Evet gerçekten ‘Tevhid’ kullara kul olmaktan kurtulup, Allah’a kul olmayı ifade eder. İşte bizim özgürlük anlayışımız budur, yani Allah’a kul olmak. Ali Şeriati merhum ‘’ Eskiden köleler özgürdü. Şimdi özgürler köle’’ diyordu. Nitekim tarihimizde bu söze ayna tutan bir ‘Bilal’ yatıyor, belki de birçoğumuzun farkında bile olmadığı bir Bilal. Bilal-i Habeşi… O Bilal ki köleydi, fakat özgürdü. Nasıl mı? Kendisine uygulanan onca işkenceye, karşısına çıkarılan onca engele karşı o Tevhid’i haykırıyordu, Fütüvvet ahlakının temellerini atarcasına. Bilal’i bütün işkencelerden kurtaran Ebubekir gelip onu kurtarana kadar, bu böyle devam etti. Bilal köleydi, fakat özgürdü işte… Kendi aklını kullanıyor ve İslam’ı seçtiğini haykırıyordu, bütün müşriklere. Allah aşkına, şimdi merhum Şeriati’nin sözüne bir kere daha kulak verin ve söyleyin: Var mı bu sözün bir eğriliği?

        Osmanlı’nın tek başına hükmettiği coğrafyada, bugün Müslümanların yaşadığı onlarca devlet hüküm sürmekte. 20. yy’a baktığımızda işte bugün, Müslümanların yaşadığı bu devletler, birçok özgürlük (bağımsızlık) savaşı yapmışlardır. Nitekim Cezayir, Mısır, Türkiye, Arabistan vs… Peki, özgürlük dediğimiz şey bir marştan, bir bayraktan mı ibaret? Nitekim Cezayir Kurtuluş Örgütü lideri Ahmed bin Bella: “Biz 1,5 milyon şehit verdik. Aldığımız ise: ‘Bir bayrak’ ve ‘Bir marş’ ’’ diyordu. Özgürlük bu muydu, yani? Eğer özgürlük bu ise, bunu için 1,5 milyon şehide ne gerek vardı ki? Özgürlük uğruna savaştığınız değerlerin, bugün ayaklar altına alınması mıdır? Nitekim bakın, Türkiye’deki bağımsızlık savaşına. Savaşın öncü kadroları savaş döneminde dinin birleştirici ve güç veren tarafından yola çıkarak dinden yaralanmaya çalışıyorlardı. Savaşanlarda İslam, dil ve mahrem bilinci vardı. Ya savaştan sonra?.. Bütün bu değerler ayaklar altına alınmadı mı? Annelerimizin, bacılarımızın başlarında taşıdıkları Allah’ın ayeti zorla çıkarılmadı mı? Annelerimiz, bacılarımız bu uğurda hicrete çıkmadılar mı? Bir günde bütün halk, dini anlayamayacak hale getirilmedi mi? Camiler, İmam-Hatipler kapatılmadı mı? Bağımsızlık buydu, onlara göre. Bilge Müslüman Lider Merhum Aliya İzzetbegovic manevi bağımsızlık olmadan, bağımsızlığın bir öneminin olmadığını savunurdu. Şimdi gel de hak verme, bu söze… Evet bizim için özgürlük: Fütüvvet ahlakında olduğu gibi sadece ama sadece ‘Allah’a kul olmaktır.’’

                                                                                                                                 CANİP AKSUZ (Eğitimci)