Her şey Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Cuma hutbesinde yaptığı çağrı ile başladı. Diyanet Cuma günü mesai ve okul saatlerinin namaza göre düzenlenmesini istedi.
“Gençlerimizi, çocuklarımızı sevgiyle, muhabbetle, güzel bir üslupla camiye teşvik edelim. Kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla Allah’ın evlerine koşalım. Çalışanlarımızın ve öğrenci kardeşlerimizin en önemli farz ibadetlerinden birisi olan Cuma namazını eda edebilmelerine yardımcı olalım. İş yerlerimizdeki mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını Cuma namazının vaktine göre düzenleyelim. Unutmayalım ki ibadet özgürlüğü ve insan haklarına riayet bunu gerektirir. Bu hususta hassas davranmayanlar büyük bir vebal altına girmektedir."
Gayet anlaşılabilir talepler içeren bu istek sol-Kemalist cenah tarafından başka bir yere çekildi. “Duayen” gazeteci Fatih Altaylı “Hedef çok açık, öğrenciler bahane, Türkiye'de tatil günü olarak pazar günü yerine cuma günü ilan etmek” sözleriyle Diyanet’in gizli bir hedefi olduğunu ifşa ediyor kendince…
Cumhuriyet gazetesinden Zülal Kalkandelen ise benzer bir suçlamayla Diyanet’in laikliğe aykırı bir çağrı yaptığını “Diyanet’ten şeriatçı çıkışlar” başlıklı bir yazıyla ilan ediyor:
“Diyanet İşleri Başkanlığı, iki gün önceki cuma hutbesinde mesai ve okul saatlerinin cuma namazına göre ayarlanması çağrısı yaptı, cuma namazı sırasındaki alışverişi “haram” ilan etti. Böylece bir kez daha cuma hutbesi aracılığı ile laikliğe aykırı çıkış yaptı.”
Diyanet’ten ne beklendiğini anlamak zor gerçekten! Diyanet İşleri Başkanlığı’nın mesai ve okul saatlerini daha fazla insanın rahatça Cuma namazına gelebilmesi için düzenlenmesi yönünde çağrı yapmasından daha doğal ne olabilir?
Yani Diyanet şeriata değil de putperestliğe uygun düzenleme mi istemeliydi?! Eğer böyle olsa birileri için mesele kalmayacak herhalde. Kemalistler ellerindeki laiklik sopasıyla kendileri gibi düşünmeyen herkesi “terbiye” etmekle meşguller her zaman ki gibi… Aslında esas mesele Cuma gününün tekrardan resmi tatil olmasıdır. Bu tarz kısmi düzenlemelerle bir yere varılamıyor. Ancak bu ülkede bir meseleyi sağlıklı bir şekilde tartışmak mümkün olmadığı için hep aynı yerde dönüp duruyoruz.
Kaynak: Diyanet şeriata değil de putperestliğe uygun düzenleme mi istemeliydi?!