AHMET VAROL - KAVRAMLARIN DA İŞGALDEN KURTARILMASI GEREKİR - 29 Aralık 2023 Cuma

AHMET VAROL - KAVRAMLARIN DA İŞGALDEN KURTARILMASI GEREKİR - 29 Aralık 2023 Cuma

AHMET VAROL - KAVRAMLARIN DA İŞGALDEN KURTARILMASI GEREKİR - 29 Aralık 2023 Cuma


Siyonist işgalci her savaş nöbetinde kendince bir yöntem geliştiriyor. Vahşette sınır tanımadığı ve bir savaş ahlâkı olmadığı için onun açısından önemli olan yıldırma, tehdit ve elde edeceği stratejik faydadır. Yerine göre Firavun’un İsrail oğullarına yaptığı gibi, “bu çocuklar büyüdüklerinde bizimle savaşacaklar, biz onları savaşabilecekleri yaşa gelmeden öldürelim” diyerek kundaktaki bebekleri ve oyun çağındaki çocukları hedef alıyor. Daha önce Aksa İntifadası’nda ve son Aksa Tufanı sonrasında gerçekleştirilen saldırılarda çok sayıda Filistinli bebek ve çocuğun öldürülmesinin sebebi bu yöntemdi. Bazen “bu adamların namazda dünyayla irtibatı kestikleri anı fırsat olarak değerlendirelim” diyerek ezandan kısa süre sonra bir camiyi hedef alıyor. 2008 sonu başlatılan saldırıda çok sayıda caminin namaz esnasında vurulmasının sebebi bu yöntemdi. Yerine göre çocukların gözünü korkutmak için kollarını ve bacaklarını kırıyor. “Kemik kıran Rabin” olarak tarihe geçmesine rağmen küresel derin güçlerin “Nobel barış ödülü”ne lâyık gördüğü İzak Rabin’in önerisiyle Birinci İntifada döneminde uygulanan kemik kırma yöntemiyle de yüzlerce Filistinli çocuğun kol ve bacakları kırıldı. 

Siyonist saldırgan daha önce “Sert Kaya Operasyonu” adını verdiği saldırısında da özellikle aileleri toptan imha etmek amacıyla aile fertlerinin bir araya toplandığı anı ve mekânı belirleyerek üzerlerine füze atıyordu. Bu yöntemi son saldırılarında çok daha yaygın bir şekilde kullanarak Gazze’de binlerce aileyi tüm fertleriyle imha etti. Bunun için bazen evde toplandıkları anda evlerini başlarına yıkıyor ve kadınıyla, çocuğuyla bütün aile efradını öldürüyor.

Netanyahu sadece mensubu olduğu yahudi toplumun değil bütün insanlığın ayıbıdır. O kendini “insan” türüne nispet etmesinden dolayı insanlığın ayıbıdır. Böyle biri için ahlak kavramının bir karşılığının olması mümkün değildir. Savaş ahlakı zaten olamaz, olması mümkün değil. Bu tür canavarların durdurulması ise insanlık görevidir. Ne yazık ki bugün Filistin halkı böyle bir canavarın karşısında yalnız kalmanın sıkıntısını yaşıyor. Ama yalnız başına da olsa Filistin halkı ve onu savunan direniş güçleri sadece kendi adlarına değil tüm insanlık adına savaş vermektedir. Onlar orada sadece kendi canlarını ve haklarını değil aynı zamanda bütün insanlığın onurunu ve değerlerini savunmaktadırlar. 

Netanyahu gibi bir canavarın “ahlak” kelimesini her ne şekilde olursa olsun ağzına alması bu kelimenin ve kavramın kirletilmesine yol açmıştır. Ne var ki bir yandan hunharca katliamlar yapan, kundaktaki bebekleri katleden, yoğun bakımdaki bebeklerin bağlı bulunduğu cihazların fişlerini çekerek onların ölümlerine neden olan ve akla hayale getirilmesi bile mümkün olmayan zulümleri işleyen birinin insanlığa itibar kazandıran kazanımları tanımlamada kullanılan kavramlar üzerinde hüküm sürme cüreti göstermesi de arkasında duran küresel güçlerin yardım ve destekleriyle mümkün olmaktadır. 

Günümüzde bazı önemli kavramların söz konusu güçlerin işgali altında olduğu gerçeğini gözden uzak tutamayız. Bu tür kavramların işgal edilmesi zihinlerin de işgal edilmesine yol açıyor ki bu işte insanların yönlendirilmesine vesile olan iletişim araçlarının büyük rolü olmaktadır. Siyonist işgal rejiminin son savaşta hadiseleri sahadan ve olduğu gibi aktarmaya çalışan medya mensuplarını özellikle hedef almasının sebebi de budur. 

Bizim bu yazıyı yazmamızdan önce yayınlanan son haberlere göre işgal güçlerinin Gazze’ye yönelik olarak 84 gündür süren vahşi saldırılarında şehit edilen gazeteci sayısı 105’i buldu. Bu kadar gazetecinin İkinci Dünya Savaşı’nda öldürülmediği birçok yorumcu tarafından dile getirildi. Gazetecilerin vurulmasının savaş suçu olmasına rağmen siyonist işgal güçlerinin bu konudaki arsızlıklarının ve aşırılıklarının önüne geçilmesi için de bir şey yapılmadı. Zaten onları cesaretlendiren de bu duyarsızlık ve tüm aşırılıklarına rağmen kendilerine verilen destektir.

 

Kaynak: Kavramların da işgalden kurtarılması gerekir - Yeni Akit